Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/9637 E. 2021/12260 K. 15.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9637
KARAR NO : 2021/12260
KARAR TARİHİ : 15.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müştekiler … ve …’ın şikayetçi olup kamu davasına katılma talebinde bulunduğu ancak; bu hususta bir karar verilmediği, müştekiler vekilinin süresinde temyiz dilekçesi verip hükümleri temyiz ederek katılma iradesini gösterdiği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca hükümleri temyize hakkı bulunduğundan katılanlar olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1) Sanık … hakkında hakaret ve silahla tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında basit kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
14.07.2021 tarih 31541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesine eklenen “175’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
a) Mahkemece “tartışmayı kimin başlattığı tespit edilemediği” gerekçesiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmışsa da Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı Kararı uyarınca sanığın cezasında TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
b) Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nin 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de daha önce verilen hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihi itibariyle engel oluşturmaması karşısında, yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim uygulanan ve bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek verilen hapis cezası TCK’nin 51. maddesi gereğince ertelenen sanık hakkında, diğer koşullar değerlendirilmeden, “Sanığın engel HAGB bulunduğundan” şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
3) Sanık … hakkında basit kasten yaralama ve silahla yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
14.07.2021 tarih 31541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 251. maddesine eklenen “175’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
a) 5237 sayılı TCK’nin 43/1-2 maddelerinde düzenlenen zincirleme suça ilişkin hükümlerin kasten yaralama suçları bakımından uygulanamayacağına ilişkin TCK’nin 43/3. maddesi hükmü karşısında, sanık hakkında her bir katılana yönelik yaralama eylemi bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Dosya kapsamına göre, sanığın market içinde katılanlara eliyle vurarak onları basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, kavganın oradakilerce ayrılmasına müteakip tarafların market dışına çıktığı, akabinde sanığın yürümekte olan katılanların üzerine doğru traktörü sürdüğü, katılanların orada bulunan çardağa girmeleri üzerine sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı olayda; sanığın
katılanları kasten yaralamaya yönelik birden çok eyleminin aynı suç işleme kastıyla çok kısa zaman aralığı içerisinde gerçekleştirilmesi nedeniyle, olay bir bütün olarak değerlendirilip Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.01.2020 tarihli ve 2015/3-1206 Esas – 2020/31 Karar sayılı ilamı gereğince, eylemin sadece silahla yaralamaya teşebbüs olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 35. maddeleri uyarınca uygulama yapılarak, tamamlanmış basit yaralama suçu için öngörülen cezanın altına düşmeyecek şekilde bir ceza belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hem tamamlanmış basit yaralama hem de yaralamaya teşebbüs suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,
c) Mahkemece “tartışmayı kimin başlattığı tespit edilemediği” gerekçesiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmışsa da Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı Kararı uyarınca sanığın cezasında TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
d) Kabule göre; Hükmün D paragrafında sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 43, 35 maddeleri uyarınca belirlenen “3 ay 22 gün” hapis cezası üzerinden TCK’nin 29. maddesi uyarınca (1/2) oranında indirim yapıldığında “1 ay 26 gün” hapis cezası yerine “1 ay 27 gün” hapis cezasına hükmolunması, devamında TCK’nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın “1 ay 16 gün” hapis cezası yerine “1 ay 17 gün” hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.