YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9536
KARAR NO : 2021/10958
KARAR TARİHİ : 22.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 11.03.2019 gün ve 2018/10054 Esas, 2019/5029 Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 02.06.2021 tarih KD – 2021/65214 sayılı itiraznamesi ile;
“İtiraza konu uyuşmazlık, sanık hakkındaki 09/07/2103 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşip, kesinleşmediği ve buna bağlı olarak denetim süresinin başlayıp başlamadığına ilişkindir.
5271 sayılı CMK’nin 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulacağı belirtilmiş olup, bu denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlamaktadır.
Sanık hakkında 09/07/2013 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yokluğunda verilen bu kararın 7210 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca adresine tebliğ edildiği ve yasal süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine 09/09/2013 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Sanığın itiraz dilekçesinde, 09/07/2013 tarihinde başka suçtan tutuklu olarak cezaevinde bulunduğunu bildirmesi üzerine Uyap’tan yapılan araştırmada, 08/07/2013 – 24/10/2013 tarihleri arasında hırsızlık suçundan Maltepe 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olduğu tespit edilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, tutuklu ve hükümlülere ait tebliğlerin bulundukları müessese müdür veya memuru tarafından bizzat yapılması gerekir.
Bu durumda sanığın adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği bu nedenle denetim süresinin de başlamadığı gözetilmeden, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanarak kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerektiği halde onanmasına karar verilmesi nedeniyle Yüksek Daire kararına karşı itiraz yasa yoluna başvurulması gerekmiştir.” talebi ile itiraz yoluna başvurulduğu, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler ile aynı Kanun’un 101. maddesi gereğince dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2) Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 11.03.2019 gün ve 2018/10054 Esas, 2019/5029 Karar sayılı sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına dair kararın KALDIRILMASINA,
5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi kapsamında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkında hükmün açıklanabilmesi için öncelikle, usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bulunması gerekliliği karşısında, … 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2013 tarih, 2011/1165 Esas ve 2013/324 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, karar tarihinde Maltepe 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olan sanığa 7210 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın bu nedenle kesinleşmediği, bu kararın usulüne uygun olarak kesinleşmemesi halinde denetim süresinin başlamasının da söz konusu olamayacağı ve 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca hükmü açıklama koşullarının oluşmadığı gözetilmeden, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle yazılı biçimde hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.