YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9384
KARAR NO : 2021/12166
KARAR TARİHİ : 14.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILAN SANIKLAR : …, …, …
SUÇLAR : Kasten yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan sanık …, katılan sanık …, katılan sanıklar müdafii
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ve sanıklar …, …, …, …, …, … hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık … hakkında kurulan hükmüne ilişkin olarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.01.2018 tarih ve 2017/12-463 Esas – 2018/20 Karar sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde 5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi gereğince hapse çevrileceği ihtarı yapılmış ise de; 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi infaz aşamasında re’sen gözetileceğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanıklar ve katılan sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
2)Sanıklar …, …, … hakkında müştekiler … ve …’na yönelik mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında müştekiler … ve …’na karşı işlediği mala zarar verme suçu bakımından 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile mağdurun farklı olması durumuyla ilgili uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre sanığa isnat edilen TCK’nin 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun da uzlaştırma kapsamına alındığı ve yapılan yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanıkların üzerine atılı mala zarar verme suçundan uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve sanıklar müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.09.2021 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ :
… 3. Asliye Ceza Mahkemesince sanıklar …, …, …, …, … … ve …’in katılan sanık …’i yüzde sabit iz ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralamak suçundan beraatlerine karar verilen olayda;
Olay tarihinde aralarında katılan sanık …’in de bulunduğu, katılan sanıkların alkollü olarak yoldan geçen araçları durdurmak istediklerini ve durmayan araçlara taş atmak suretiyle camlarını kırdıklarının ihbar edilmesi üzerine sanık polis memurlarının, olay yerine gittikleri, daha önceden taş atılan araçta bulunan sivil polis memuru olan …’ün de olay yerine geldiği burada çıkan arbedede mağdur … ‘in Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 22.08.2014 tarihli raporunda belirttiği gibi yüzde sabit iz oluşacak ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
Mağdur … 29.11.2012 tarihinde Cumhuriyet savcısı tarafından alınan beyanında “polis aracı olay yerine geldikten sonra beni resmi polis arabasına yaslayarak resmi kıyafetli polis tekmeyle ayağıma vurdu, ondan sonra başka bir polis memuru yumrukla gözüme vurdu” şeklinde beyanda bulunduğu 28.12.2014 tarihli celsede alınan şikayetinde “benim gözüme … vurmuştur, zaten onun parmağının kırılması da bu şekilde olmuştur”, şeklinde beyanda bulunduğu ve şikayetçi olduğu tespit edilmiştir.
Sanıklardan … … 06.11.2012 tarihli soruşturma beyanında mağdur sanık …’in de aralarında bulunduğu kişilerle sanık …’ün aralarında arbede olduğunu gördüğünü beyan etmiş, yine sanık … 06/11/2012 tarihli soruşturma beyanında, katılan sanıklardan …, … ve … ile sanık …’ün kavga ettiklerini gördüğünü söylemiştir. Katılan sanık …, beyaz araçtan inen sivil giyimli şahısların “bir şey söylemeden tekme tokat ve yumrukla bizi dövmeye başladılar”, şeklinde beyanda bulunmuş, katılan sanık … da aynı tarihli beyanında “bulunduğumuz yere polis otosu geldi, polis memurları ile birlikte yanımızdan hızlı şekilde geçen Audi marka araçta geldi, polisler ekip arabasının arka kısmına beni ve …’i bindirdiler, Audi araçtan inen şişman erkek şahıs yumrukla bana ve …’e vurdu”, şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Sanık …’ün 06.11.2012 tarihli soruşturma beyanında ve daha sonraki savunmalarında polis memurları ile birlikte mağdurların bulunduğu yere gittiklerini, araçtan indiğinde “aracımıza daha önce zarar verenler bunlar” diye söyleyince katılan sanıkların hepsi birden üzerime çullandılar ve bana tekme ve yumrukla vurdular, ellerinde sopa da vardı bir ara sağ elimde çok acı hissettim ben de polisim diye bağırdım, sopayla vurduklarında parmağım kırıldı” şeklinde savunma yaptığı anlaşılmıştır.
Polis memurları tarafından tanzim edilen 06.11.2012 tarihli Olay, Yakalama ve Üst Arama Tutanağında; olay yerinde yapılan araştırmada yol kenarında irili ufaklı taş ve beton parçalarının bulunduğu görülmüş, olayda kullanılmış olabileceği anlaşılmış herhangi bir sopa ve benzeri bir cisme rastlanmadığı belirtilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut mağdur …’in beyanları arasında çelişki bulunmadığı, olay anından itibaren kendisini yaralayan kişinin … olduğunu belirttiği katılan sanık … “polis memuru arkadaşım olan …’in gözüne vurup kör ederken kendi parmağını da kırdı …’in gözüne vuran polis memuru parmağı kırılan polis memurudur” dediği, sanıklar … ve …’nın …, … ve … ile …’ü kavga ederken gördüklerini beyan ettikleri, sanık …’ın savunmasında, “parmağıma sopa ile vurdular katılan sanıkların ellerinde sopa vardı” şeklindeki savunması polis memurları tarafından tutulan tutanakta doğrulanmadığı anlaşılmış olmakla yaralamaya sanık …’ün neden olduğu iştirak iradesinin ani bir olay sırasında kendiliğinden veya suçun işlenmesi anında da gerçekleşebileceği mahkemesince değerlendirilerek mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan kararın bozulması gerekirken çoğunluğun onama düşüncesine katılmıyoruz. 14/09/2021