YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9379
KARAR NO : 2021/11380
KARAR TARİHİ : 29.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık … hakkında mala zarar verme eylemi nedeniyle kurulan düşme hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde:
Sanık … hakkında sanayi sitesine ait güvenlik kulübesine kasten zarar verdiğinden bahisle kamu davası açılmış ise de; güvenlik kulübesinin sanayi sitesi yönetimine ait olduğu, kamu malı niteliğinde olmadığı, eylemin 5237 sayılı TCK’nin 151/1. maddesi kapsamında kaldığı ve sanayi sitesi yetkililerince yasal 6 aylık şikayet süresi içerisinde bir şikayetin yapılmaması nedeniyle bu suçtan açılan kamu davasının dava şartı yokluğu nedeniyle TCK’nin 151/1. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince düşmesine karar verildiği anlaşıldığından tebliğnamenin sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulması gerektiği yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında mağdurlar … ve Adem’e karşı kasten yaralama eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanun’un 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi olan mağdurların kendilerine karşı işlenen suçlar nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmesi için yukarıda açıklanan koşulları taşıması gerektiği anlaşıldığından, mağdurların bu koşulları taşıyıp taşımadığı, ayrıca mağdurların özel güvenlik görevlisi sıfatını taşımasa bile çalıştığı işyeri ve hukuki statüsüne göre TCK’nin 6/1-c. maddesi kapsamında kamu görevlisi sayılıp sayılmayacağı araştırılmaksızın eksik inceleme ile sanık hakkında TCK’nin 86/3-c maddesinin uygulanması,
b) Mahkemece haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen hakaret eylemine göre; 5237 sayılı TCK’nin 3. maddesi uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek sanığın cezasından TCK’nin 29. maddesi gereğince daha makul bir oranda indirime gidilmesi gerekirken (1/2) oranında indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 29.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.