YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8938
KARAR NO : 2021/10273
KARAR TARİHİ : 10.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık müdafiinin verdiği 05.08.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme isteminde bulunduğu, temyiz süresinin geçirilmiş olması nedeniyle ileri sürülen eski hale getirme istemleri hakkında inceleme ve karar verme yetkisinin 5271 sayılı CMK’nin 42/1. maddesi gereğince Yargıtaya ait olması nedeni ile sanık müdafiinin eski hale getirme istemini içeren dilekçesi üzerine yerel mahkemece verilen 17.08.2016 tarihli eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adresi (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adresi) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliği yoluna gidilmesi, bu surette çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adresi bilinen en son adres olarak kabul edilmek ve tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine gereği,
“Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiği şerhi düşülmek suretiyle tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeden, bu sıraya uyulmaksızın ve şerh de düşülmeksizin yapılan tebligatların usulsüz olduğu; 05.08.2021 tarihli temyiz başvurusunun öğrenme üzerine yasal süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
UYAP’tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden, sanığın hükümden sonra 08.06.2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, bu durumun mahkemesince araştırılarak TCK’nin 64/1. maddesi gereğince, kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeksizin, hükümlerin bu nedenden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.