Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/852 E. 2021/1064 K. 11.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/852
KARAR NO : 2021/1064
KARAR TARİHİ : 11.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit Yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, sanığa “duruşmaya gelmemesi halinde yokluğunda karar verilebileceği” ihtarını içeren duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilerek, duruşmadan haberdar olması sağlanarak kendisini savunma imkanı tanınması gerektiği nazara alınmadan savunma hakkını kısıtlayacak şekilde duruşma açılmadan dosya üzerinden tensiben yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek olan hükmün, açıklanmasına karar verilen yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan ve yeterli gerekçe gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
3) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun’un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirilerek; cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmün ertelenmesine karar verilmesi,
4) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, görgü tanığının bulunmadığı olayda tarafların birbirini suçlayıcı beyanları karşısında, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince asgari seviyede haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
5) Uygulamaya göre de; TCK’nin 51. maddesi uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nin 51/7. maddesi gereği, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmesi gerekirken, “cezanın tamamının infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.