YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/836
KARAR NO : 2021/992
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Tebligat Kanunu 10. maddeye göre tebligatın bilinen son adresi yapılması gerektiği, kanunun 21. maddesi ve tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatabın bildirilen adreste bulunmaması halinde yeni adresin memur tarafından tesbit edilmesi halinde yeni adresin tebligat evrakının adres bölümü ve mahsus yerine yeni tebligat adresi yazılmak suretiyle tebligat yapılabileceği ifade olunmuş, tebligat evrakının incelenmesinde adres kısmına tesbit edilen yeni adresin yazılmadığı , bu nedenle şeklen aykırılık olduğu, sanık tarafından 7201 sy’nın 10/2. maddesine göre bildirilen adresten başka yerde tebliğin kabul edildiğine dair bir beyanda bulunmadığı nazara alındığında tebligatın usulsüz olduğu, temyiz süresi yönünden eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz inceleme isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1)…adli sicil kaydına göre tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas alınan … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/785 Esas – 2012/275 Karar sayılı ilamının 4733 sayılı Kanun’un 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Kanun’un 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun’la değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğundan cihetle, 5237 sayılı TCK’nin 7. maddesi ve 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 63. ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 12. maddesindeki ”(1) Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde Kanun’un 5’inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde bu maddeyi ihdas eden Kanun’la yapılan düzenlemeden faydalanabilir.” düzenlemesi gereğince, öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorulmak suretiyle tespit edilerek, sonucuna göre TCK’nin 58/6. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)İddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan TCK’nin 87/1-son maddesi uygulanmak suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No:2544/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No:29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere sanığa Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6.maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36.maddesine ve CMK’nin 193.maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1,3-e. maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK’nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırılmasıyla 2 yıl 12 ay hapis cezası olarak belirlenmesinden sonra, aynı maddenin son fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi yerine, denetime imkan vermeyecek şekilde TCK’nin 87/1-c-son maddesi uyarınca doğrudan 5 yıl hapis cezası tayin edilmesi,
4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/8 Karar sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yenden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.