Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/835 E. 2021/963 K. 11.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/835
KARAR NO : 2021/963
KARAR TARİHİ : 11.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, o yer Cumhuriyet savcısı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; … de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Mağdurun yaralanmasına ilişkin, … Numune Hastanesinin 12.03.2007 tarih ve 212 sayılı raporunda, ”alın sol tarafta kaş üstünde hematom olduğu, çekilen beyin tomografisinde sol temporal sinüs ön duvarında fraktür saptandığı, beyin cerrahisi konsültasyonu sonucu sol frontal sinüs ön duvarı şeklindeki yaralanmanın şahsın hayatını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğunun” belirtildiği, … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 16/06/2008 tarihli raporunda ise söz konusu yaralanmanın, hayati tehlikeye yol açmadığının belirtilmiş olması karşısında, raporlar arasında mevcut çelişkinin giderilmesi amacıyla, mağdura ait tüm tedavi belgeleri ve geçici ve kesin raporların Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, öncelikle mağdurun olay nedeniyle hayati tehlike geçirip geçirmediği hususunda olmak üzere, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde raporunun aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yetersiz ve çelişkili raporlara dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
3) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesine göre yaralanmanın boyutuna göre anılan Kanun’un 86/1. maddesine temel ceza belirlenmesi gerekirken, aynı Kanun’un 87/3. maddesine göre temel ceza belirlenmek suretiyle yazılı şekilde ceza tayininde isabet görülmediğinden,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.