Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/8151 E. 2021/15289 K. 23.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8151
KARAR NO : 2021/15289
KARAR TARİHİ : 23.12.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, nitelikli yağma, yağma
HÜKÜMLER :A) Bakırköy 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 04/12/2018 tarih ve 2014/326 esas, 2018/432 sayılı kararı ile ;
1) Sanık … hakkında :
a) Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35, 53, 58. maddeleri uyarınca 9 yıl hapis cezasıyla,
b) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
c) Müşteki …’ya yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
d) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
e) Müşteki … …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
f) Müşteki … …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
g) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
h) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK.’nin 149/1-c, 53,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
2) … hakkında:
a) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53,58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
b) Müşteki …’ya yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
c) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
d) Müşteki … …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
e) Müştekiler … ve …,’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
f) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
3) Sanık … hakkında: müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
4) Sanık … hakkında:
a) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
b) Müşteki … …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
5) Sanık … hakkında:
a) Müşteki … …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
b) Müştekiler … ve …,’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
c) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
6) Sanık … hakkında: müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
7) Sanık … hakkında:
a) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53 ,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
b) Müştekiler … ve …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK.’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
c) Müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
d) Müşteki …’ya yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
e) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 148/1, 53, 58. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezasıyla,
f) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
8) Sanık … hakkında: müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53 ,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
9) Sanık … hakkında : müştekiler … ve …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
10) Sanık … hakkında:
a) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
b) Müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
11) Sanık … hakkında : müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
12) Sanık … hakkında: müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
13) Sanık … hakkında:
a) Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35, 53, 58. maddeleri uyarınca 9 yıl hapis cezasıyla,
b) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
c) Müşteki …’ya yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla,
d) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
e) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
f) Müşteki … …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
g) Müştekiler … ve …,’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
h) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
ı) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
i) Müşteki …’a yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
j) Müşteki …’e yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla,
k) Müşteki …’na yönelik nitelikli yağma suçundan TCK’nin 149/1-c, 53,58. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarında dair kararı.
B) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 23/12/2020 tarih ve 2019/2309 Esas, 2020/1536 sayılı kararı ile “istinaf başvurularının esastan reddine” dair kararı.
müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … ve müdafileri, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii.

TÜRK MİLLETİ ADINA

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 23/12/2020 tarih ve 2019/2309 Esas, 2020/1536 sayılı kararının, sanık … …, sanıklar … ve … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … müdafii, sanık … ve müdafileri, sanık … müdafii, sanık … müdafii ile sanık … müdafii tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Sanıklar …, … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur … …’na yönelik nitelikli yağma, sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma ile sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdurlar … … ve …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından mahallinde zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
a) Dosya kapsamına göre, sanıklar … ve …’ın mağdur …’u 3 adet mermi çekirdeği ile pnömötoraksa neden olan, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda; sanıklar hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, yaralanmanın niteliği, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek makul bir ceza tayini yerine, yazılı şekilde 9 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
b) Sanıklar …, … ve … hakkında 31/03/2004 tarihinde mağdurlar …’a yönelik nitelikli yağma suçunu silahla, işyerinde ve gece gerçekleştirdikleri halde, haklarında TCK’nin 149/1-a-d-h fıkraları ile uygulama yapılmaması, temel hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanıklar …, … ve … hakkında 05/02/2004 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçunu silahla ve gece gerçekleştirdikleri halde, haklarında TCK’nin 149/1-a-h fıkraları ile uygulama yapılmaması, temel hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Sanıklar …, … ve … hakkında 14/01/2005 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçunu silahla ve yol kesmek suretiyle gerçekleştirdikleri halde, haklarında TCK’nin 149/1-a-d fıkraları ile uygulama yapılmaması, temel hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
e) Sanıklar …, … ve … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur … …’na yönelik nitelikli yağma suçunu silahla gerçekleştirdikleri halde, haklarında TCK’nin 149/1-a fıkrası ile uygulama yapılmaması, temel hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hususları aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır.
Tebliğnamede ;
Sanık … hakkında 31/03/2014 tarihinde mağdurlar …’a yönelik nitelikli yağma ve sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur … …’na yönelik nitelikli yağma suçlarından mahkemenin kabul ve uygulamalarında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki bu sanıklar yönünden atılı suçlardan beraatlerine karar verilmesi gerektiğinden hükümlerin bozulmasına ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanıklar hakkında ilk derece mahkemesince hükmolunan ceza miktarlarının, 5 yıl hapis cezasının üzerinde olması nedeniyle hükümlerin, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a maddesi uyarınca temyize tabi olduğunun tespiti ile yapılan incelemede;
Sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs, sanıklar …, …, …,… hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’ya yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, …, … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, …, … hakkında mağdur … …’a yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, … hakkında mağdurlar … ve …’a yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanık … hakkında mağdur … …’a yönelik nitelikli yağma, mağdurlar … … ve …’e yönelik nitelikli yağma, mağdur …’ya yönelik nitelikli yağma, mağdur …’a yönelik yağma, sanıklar …, … hakkında mağdur … ’a yönelik nitelikli yağma, sanık … hakkında mağdurlar … … ve …’a yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, … hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, … hakkında mağdur …’a yönelik nitelikli yağma, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik nitelikli yağma, sanıklar …, …, …, … hakkında mağdur … …’na yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının sanıklar ve müdafilerinin temyiz istemleriyle sınırlı olarak yapılan temyiz incelenmesinde;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 23/12/2020 tarih ve 2019/2309 Esas, 2020/1536 sayılı “istinaf başvurularının esastan reddine” dair hükmünün eleştiri, düzeltme, düşme ve bozma nedenleri dışında tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık … ve müdafiinin sübuta, sanık … müdafiinin sübuta, sanık … müdafiinin sübuta, cezadan takdire bağlı indirim yapılması gerektiğine, sanık … müdafiinin sübuta, sanık … müdafiinin sübuta, sanık … müdafiinin gerekçeye, sübuta, cezadan takdire bağlı indirim yapılması gerektiğine, sanık … müdafiinin gerekçeye, sübuta, sanık … müdafiinin sübuta, sanık … müdafiinin gerekçeye, sübuta, sanık … müdafiinin gerekçeye, sübuta, sanık … müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, sanık … müdafinin sübuta, sanık … müdafinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle,
1) Sanıklar … ve … hakkında mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanık … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-) Sanıklar …, …, …, … hakkında 10/03/2004 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanıklar … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
c) Sanık …’ın kolluk ifadesi, mağdurun sanıklar … ve …’u teşhisi ve olayda 3 kişinin bulunduğuna ilişkin beyanı, sanık …’un olaydan sonra sanık … ile aralarında oluşan husumet de dikkate alınarak, sanık … hakkında mağdura yönelik nitelikli yağma suçundan mahkumiyetini gerektirecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar … ve … müdafilerinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK.’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3) Sanıklar …, … ve … hakkında 29/03/2004 tarihinde mağdur …’ya yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanıklar … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık… hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
4) Sanıklar …, …, …, … hakkında 02/03/2004 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanıklar … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK.’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanunun 10.maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10.maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK.’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK.’nın 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
c) Sanık … hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; … de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230. ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, olayın ne şekilde gerçekleştiğine dair kabulün tam olarak bulunması gerekirken, sanığın eyleminin net bir şekilde tespit edilmediği ve somut delillerle ilişkilendirilmediği, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili, delilleri ve nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması icabettiği nazara alınmadan, bu ilkelere uyulmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de; sanık … hakkında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ile 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK.’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5) Sanıklar …, …, … hakkında 07/04/2004 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Sanıklar … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10.maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
6) Sanıklar …, …, …, … hakkında 01/04/2004 tarihinde mağdur … …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Dosya kapsamına göre; mağdurun bankadan çektiği parayı renkli poşete koyarak aracının sürücü ve yolcu koltuğu arasındaki boşluğa bıraktığı, aracıyla hareket ettiği esnada arkasından selektör yaparak yanaşan ve sanıkların içinde bulunduğu aracın yanaştığı, sanık …’nun mağdura aracının sağ arka lastiğinin patlamış olduğunu söylediği, bunun üzerine mağdurun akaryakıt istastonuna aracın lastiğine bakmak ve şişirmek amacıyla gittiği, aracı çalışır vaziyette, kapısı açık bıraktığı, arka lastiğe baktığında ise lastiğin kesilmiş olduğunu gördüğü, aracına geri döndüğünde içinde para bulunan renkli poşetin alınmış olduğu olayda;
Sanıkların eylemlerinin mülga 765 sayılı TCK’nin 491/1. maddesi uyarınca hırsızlık suçu kapsamında kaldığı anlaşılmakla, 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her iki Türk Ceza Yasasının ilgili tüm hükümlerinin uygulanmak suretiyle tayin edilecek sonuçların karşılaştırılması, her suçla ilgili lehe yasa ve buna göre her suçun sonuç cezasının belirlenip tartışılmasının gerekmesi karşısında ; sanıkların eylemlerine uyan mülga 765 sayılı TCK’nin 491/1. maddesinde düzenlenen suç için kanunda öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle aynı Yasanın 102/4 ve 104/3. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, 01/04/2004 olan suç tarihi dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında bu suç yönünden açılan kamu davalarının CMK.’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
7)Sanıklar …, …, … hakkında 31/03/2004 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanık … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
c) Sanık … hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; … de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, olayın ne şekilde gerçekleştiğine dair kabulün tam olarak bulunması gerekirken, sanığın eyleminin net bir şekilde tespit edilmediği ve somut delillerle ilişkilendirilmediği, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili, delilleri ve nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması icabettiği nazara alınmadan, bu ilkelere uyulmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de; sanık … hakkında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ile 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
8) Sanıklar …, …, … hakkında 05/02/2004 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanık … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanunun 10.maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK.’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
c) Sanık … hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; … de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, olayın ne şekilde gerçekleştiğine dair kabulün tam olarak bulunması gerekirken, sanığın
eyleminin net bir şekilde tespit edilmediği ve somut delillerle ilişkilendirilmediği, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili, delilleri ve nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması icabettiği nazara alınmadan, bu ilkelere uyulmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de; sanık … hakkında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ile 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
9) Sanık … hakkında 01/05/2003 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; mağdur tarafından yalnız hakkında düşme kararı verilen ölen … …’ın eylemi gerçekleştiren olarak teşhis edildiği, sanık …’in suç tarihini de kapsar şekilde 18/02/2003-20/06/2003 tarihleri arasında Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2003/41 sorgu sayılı kararı uyarınca tutuklu olarak Üsküdar Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu, bu hususun anılan Kurumun 15/03/2013 tarihli yazısı ile de doğrulandığı anlaşılmakla, sanık …’in atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
10) Sanık … hakkında 31/05/2005 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; mağdurun mutemet ve şöför olarak özel bir şikette çalıştığı, olay günü şirkete ait çeki tahsil için bankaya giderek çek bedelini tahsil ettiği ve kahverengi deri evrak çantasına koyduğu, işyerine dönerek aracını park edip indiği esnada, sadece göz kısmı açık olan iki maskeli kişiden birinin silahı mağdura doğrultarak evrak çantasını zorla aldığı ve ileride kendilerini bekleyen, sürücü kısmında da başka bir şahsın bulunduğu araca koşarak binip olay yerinden kaçtıkları olayda; mağdurun eylemi gerçekleştiren kişiler olarak yalnız temyiz dışı sanık … ile hakkında düşme kararı verilen ölen …’u fiziki yapı yönünden teşhis ettiği, bunun dışında sanık … hakkında mağdura yönelik nitelikli yağma suçundan mahkumiyetini gerektirecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
11) Sanık … hakkında 05/01/2005 tarihinde mağdur … …’a yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
12) Sanık … hakkında 28/01/2005 tarihinde mağdurlar … … ve …’e yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Sanık … hakkında hüküm kurulurken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; … de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, olayın ne şekilde gerçekleştiğine dair kabulün tam olarak bulunması gerekirken, sanığın eyleminin net bir şekilde tespit edilmediği ve somut delillerle ilişkilendirilmediği, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili, delilleri ve nitelendirilmesi ile buna göre hüküm kurulması icabettiği nazara alınmadan, bu ilkelere uyulmadan, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de; sanık … hakkında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ile 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişikliğin gözetilmemesi,
13) Sanıklar … ve … hakkında 07/02/2005 tarihinde mağdur … Topçuol’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK.’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
14) Sanık … hakkında 08/02/2005 tarihinde mağdur …’ya yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre ; mağdurun aracıyla seyir halinde iken, arkadan gelen sanığın da içinde bulunduğu aracın arkadan çarpması üzerine durduğu ve aracından indiği, bunun üzerine mağdur tarafından aşamalarda teşhis edilen sanık …’ın çarpan araçtan indiği, bu esnada hakkında düşme kararı verilen ölen …’un mağdurun aracına binerek kaçtığı, sanık …’ın ise çarpan otoda bulunan ve teşhis edilemeyen 3. kişi ile birlikte olay yerinden ayrıldığı olayda;
Sanığın eyleminin mülga 765 sayılı TCK’nin 491/1.maddesi kapsamında hırsızlık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her iki Türk Ceza Yasasının ilgili tüm hükümlerinin uygulanmak suretiyle tayin edilecek sonuçların karşılaştırılması, her suçla ilgili lehe yasa ve buna göre her suçun sonuç cezasının belirlenip tartışılmasının gerekmesi karşısında; sanıkların eylemlerine uyan mülga 765 sayılı TCK’nin 491/1. maddesinde düzenlenen suç için kanunda öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle aynı Yasanın 102/4 ve 104/3. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 6 ay olan uzatılmış dava zamanaşımı süresinin, 08/02/2005 olan suç tarihi dikkate alındığında, temyiz incelemesinden önce dolduğu anlaşıldığından, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında bu suç yönünden açılan kamu davasının CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
15) Sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur …’a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
16) Sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; mağdurların tahsilatçı olarak özel bir şirkette çalıştığı, aldıkları talimat doğrultusunda işçilerin maaşını çekmek amacıyla bankaya gittikleri, para çekme işleminden sonra araçlarını park ettikleri yere döndükleri ve parayı aracın içine koydukları esnada yanlarına gelen kar maskeli ve silahlı iki kişi tarafından zorla para çantasının alındığı ve 3. kişinin içinde bulunduğu araca binerek kaçtıkları olayda ; mağdurlar tarafından fiziksel olarak teşhis edilen kişiler arasında sanığın bulunmadığı, sanık … hakkında mağdura yönelik nitelikli yağma suçundan mahkumiyetini gerektirecek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
17) Sanıklar … ve … hakkında 26/06/2004 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanık … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama Yasaya aykırı olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
18) Sanıklar …, … ve … hakkında 14/01/2005 tarihinde mağdur …’a yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanıklar … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK.’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanunun 10.maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümlerinde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
19) Sanık … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur …’e yönelik nitelikli yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nin 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA,
20) Sanıklar …, …, … ve … hakkında 10/02/2005 tarihinde mağdur … …’na yönelik nitelikli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararının incelenmesinde;
a) Sanıklar …, … ve … hakkında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklikler nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar ile sanık …’nin suç tarihi itibariyle tekerrüre esas sabıkası bulunmadığı halde, hakkında TCK’nin 58. maddesi ile uygulama yapılması Yasaya aykırı olduğundan hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK’nin 303. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının mahsus bölümlerinde yer alan TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile yapılan değişiklik gözetilerek TCK’nin 53/1-2-3. maddesinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine, hüküm fıkrasında sanık … hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin ibarenin çıkarılmasına karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 303/1. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN DÜZELTİLEREK ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık …’ın ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinden sonra ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce 03/08/2020 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, bu durumun mahallinde araştırılması suretiyle sanık … hakkında açılan kamu davasının TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/12/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.