Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/7798 E. 2021/9767 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7798
KARAR NO : 2021/9767
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, aynı Kanun’un 231/11. maddesi gereği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle sanığın bilinen en son adresi esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılması ve tebligatlarda 5271 sayılı CMK’nin 195. maddesi gereğince “usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceği” şerhine yer verilerek sanığın duruşmalardan haberdar edilip, gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, sanığa doğrudan MERNİS şerhiyle duruşma gününü bildirir tebligatın tebliğe çıkarılması neticesinde, usulsüz tebligatla sanığın yargılama konusu suça ilişkin savunması tespit edilmeden, sanık hakkında hükmün açıklanması ile mahkumiyet kararı verilmek suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Correia de Matos/Portekiz, No: 48188/99, 15.11.2001; Foucher/Fransa, No: 22209/93, 18.03.1997, P.36) kararlarında belirtildiği üzere sanığa kendini savunma hakkının tanınmaması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 193. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

2) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, … 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2010 tarih, 2010/7 Esas – 2010/426 Karar sayılı ilama konu TCK’nin 184/1. maddesine uyan imar kirliliğine neden olma suçuna ilişkin olduğu ve hükümden sonra 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesine göre sanığın 31.10.2018 tarihine kadar başvurması ve madde kapsamında belirtilen şartları yerine getirmesi halinde 5237 sayılı TCK’nin 184/5. maddesinde belirtilen, 184/1. maddesinden mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar hükmünden yararlanma olanağının bulunması nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması karşısında anılan … 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.05.2010 tarih, 2010/7 Esas – 2010/426 Karar sayılı ilamı ile ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleme koşulunun oluşup oluşmadığının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin eklenmesi nedenleriyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.