YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7766
KARAR NO : 2021/12498
KARAR TARİHİ : 20.09.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Kasten öldürme
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık hakkında; Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 17.03.2015 gün 2015/30 Esas 2015/63 Karar sayılı kararıyla maktule yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-d, 29, 62, 53. maddeleri gereğince 20 yıl hapis cezasıyla mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 14.02.2018 gün 2016/4444 Esas ve 2018/569 Karar sayılı kararıyla “sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği” gerekçesi ile bozulduğu, bozma üzerine Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 17.04.2018 gün 2018/60 Esas ve 2018/119 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında TCK’nin 82/1-d, 62, 53, 63. maddeleri gereğince müebbet hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verildiği , hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.01.2021 gün 2018/4131 Esas 2021/113 Karar sayılı kararıyla “sanık hakkında TCK ‘nin 29. maddesi gereğince asgari hadden indirim yapılması gerektiği” gerekçesi ile oy çokluğu ile bozulduğu ,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca “24.03.2021 tarihinde Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin bozmaya uyarak, sanık … hakkında kız kardeşi …
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
…’ı kasten öldürme suçundan, 5237 Sayılı TCK. 82/1-d, 62/1, 53/1, 63 ve 54. maddeleri uyarınca bozma doğrultusunda haksız tahrik indirimi uygulamadan vermiş olduğu müebbet hapis cezasına ilişkin re’sen de temyize tabi 17/04/2018 tarih, 2018/60 esas ve 2018/119 karar sayılı hükmün, sanık ve müdafi tarafından da temyizi üzerine, Başsavcılığımızca düzenlenen 03/08/2018 tarih ve 2018/51375 sayılı tebliğname ile onanması talep edilmiş olup, temyiz incelemesi sonucunda Yüksek 1. Ceza Dairesi’nin 13/01/2021 gün, 2018/4131 esas ve 2021/113 karar sayılı ilamında oluşa ve dosya kapsamına göre; maktul …’nın halasının oğlu … ile evli iken maktul … ile gönül ilişkisi yaşadığı, olay tarihinde …’ın bu ilişkiyi öğrenmesi üzerine sanığı arayarak gelmesini söylediği, eve gelen sanığa kızkardeşi maktul … ile maktul …’un ilişkisinden bahsettiği, birlikte çektirdikleri fotoğrafları göstererek kızkardeşini evden götürmesini istediği, sanığın kızkardeşi ile birlikte evden çıkarak maktul …’un evine gittikleri, sanığın maktul …’dan kızkardeşi ile arasındaki ilişkiyi sorduğu, maktul …’un alaylı bir şekilde cevap verdiği, sanığın konuşmak istediği, ancak …’un konuşmak istememesi üzerine, silahını çekerek maktul …’a ateş ettiği, ardından kızkardeşi maktul …’ya da ateş ederek öldürdüğü olayda; sanığın olay sırasında kızkardeşi maktul …’nın resmi eşi dışında bir başkası ile gönül ilişkisi yaşadığını öğrenen sanığın maktule yönelik eylemi, bu ilişkinin kendisinde yarattığı hiddet ve elemin etkisi altında gerçekleştirdiği belirtilerek, sanık hakkında maktul …’ya yönelik eyleminde haksız tahrik nedeniyle TCK’nin 29. madde gereğince asgari hadden indirim yapılması gerektiğine dair önceki bozma ilamının aksi yöndeki gerekçe ile hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA karar verilmiş ise de;
Bozma ilamının karşı oy gerekçesinde de belirtildiği üzere; maktul …’nın … ve … ile evli olduğu, ayrı bir evde yaşadığı, sanık ile kardeşlik bağı dışında bir ilişkisinin olmadığı, …’nın sanığa karşı sadakat veya başka bir yükümlülüğünün bulunmadığı, maktulün sadece evli olan eşine karşı sadakat yükümlülüğünün olduğu, bu yükümlülüğe aykırı davranan eşe yönelik diğer eşin eylemlerinde haksız tahrik indirimi uygulanmasında bir tereddüt bulunmamakla birlikte, faillerin bazen yöresel bazen de geleneksel duygularla tepki vererek bu tür olayları gerçekleştirebildikleri nazara alındığında, bunun diğer akrabaları da içine alacak şekilde kapsamının genişletilmesinin hukuken mümkün olmadığı ve aksi yöndeki düşüncenin sınırı belirsiz uygulamalara neden olacağı izahtan varestedir. Dolayısıyla sanığın kız kardeşinin evlilik dışı ilişki yaşamasının işlenen suç bakımından haksız tahrik oluşturamayacağı gibi sanığın kovuşturma aşamasında alınan savunmasının aksine, hazırlık aşamasındaki savunmalarında, kız kardeşi maktul …’nın kendisinin yüzüne tükürüp hakaret ettiğine ilişkin bir anlatımı da bulunmadığından, mahkemece önceki bozmaya
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
uyularak, haksız tahrik indirimi yapılmadan kurulan hükmün onanması yerine, yazılı gerekçe bozulmasına karar verilmesi karşısında itiraz yoluna başvurulması zorunlu görülmüştür.”
Gerekçe gösterilerek itirazda bulunulduğu,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.07.2012 gün ve 2012/280, 2012/928 sayılı kararı ile 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında” Yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nun 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı yasaya eklenen geçiçi 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Dosya incelendi,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 308.maddesinin 6352 sayılı yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede; Dairemizce verilen 13.01.2021 gün 2018/4131 Esas 2021/113 Karar sayılı “Bozma” kararı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE; dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 20/09/2021gününde üye … ve üye …’in itiraz gerekçeleri yerinde görüldüğünden itirazın kabul edilmesi gerektiğine yönelik karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Tüm dosya kapsamına göre;
Sanığın halasının oğlu … ile resmi nikahlı evli olan kız kardeşinin maktul … ile ilişkisinin olduğunu öğrenmesi üzerine, hem kızkardeşi maktul …’yı hem de maktul …’u öldürdüğü olayda, TCK.nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik uygulanması gerektiği gerekçesi ile sayın çoğunluk kararın bozulmasına karar vermiş ise de, maktul …’nın … ve … ile evli olduğu, ayrı bir evde yaşadığı, sanık ile kardeşlik bağı dışında bir ilişkisinin olmadığı, …’nın sanığa karşı sadakat veya başka
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
bir yükümlülüğünün bulunmadığı, maktulün sadece evli olan eşine karşı sadakat yükümlülüğünün bulunduğu, eşlerin bu yükümlülüğe aykırı davranan diğer eşe yönelik eylemlerinde haksız tahrik indirimi uygulanmasında bir tereddüt bulunmamakla birlikte diğer akrabalardan hangilerine haksız tahrik uygulanabileceği konusunda gerek uygulamada gerekse Dairemiz uygulamalarında görüş birliği sağlanabilmiş değildir. Bizce bunun kapsamının genişletilmesi sınırı belirsiz bir uygulamaya neden olacaktır. Faillerin bazen yöresel bazen de geleneksel duygularla tepki vererek bu tür olayları gerçekleştirebildikleri, ancak bu nedenlerin hukuken korunabilmesinin mümkün olmadığı, sanığın kız kardeşinin evlilik dışı ilişki yaşamasının işlenen suç bakımından haksız tahrik oluşturamayacağını ve bu nedenle itirazın kabulü gerektiğini düşündüğümüzden çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyoruz.