Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/692 E. 2021/1156 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/692
KARAR NO : 2021/1156
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, basit kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında basit kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hüküm kesin nitelikte bulunduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık …’un temyiz talebinin reddine dair ek karar yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip, 05.05.2016 tarihinde tebliğ edilen hükme karşı, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde gösterilen bir haftalık kanuni süre geçtikten sonra sanığın 28.02.2017 tarihli dilekçe ile yaptığı temyiz isteğinin reddine ilişkin 23.05.2017 tarihli ek kararda usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından, sanığın temyiz sebeplerinin reddi ile redde ilişkin ek kararın isteme uygun ONANMASINA,
3) Sanıklar … ile …’un temyiz talebinin reddine dair ek karar yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıkların yokluklarında tebliğ olunan hükümleri, 1412 sayılı CMUK’un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık kanuni süresinden sonra temyiz etmeleri nedeniyle sanıkların temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 315. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, henüz yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK’nin 296. maddesi gereğince reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, 14/06/2016 tarih ve 2008/478 Esas, 2016/142 Karar sayılı ek kararda yer alan “CMK’ 296 maddesi” ibaresi çıkartılmak ve yerine “5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi” ibaresi eklenmek suretiyle, ek kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4) Sanık … hakkında yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b) Katılan … Durmaz’ın, eşi sanık … ve akrabaları olan diğer sanıkların kendisini ve kızı …’ı darp ederek yaraladıklarından bahisle 18.04.2007 havale tarihli dilekçesi ile şikayetçi olduğu, dilekçe ekinde kendisine ve kızına ait adli rapor sunduğu, Songül Durmaz’ın adli rapor içeriğindeki beyanına göre yaralanma eyleminin 09.04.2007 tarihinde gerçekleştiği, kızına ait adli raporun ise 06.04.2007 tarihinde düzenlendiğinin rapordan anlaşıldığı, katılan … Durmaz ve kızı …’ın aşamalarda alınan beyanlarına göre sanıkların her iki katılanı da aynı gün yaraladıklarının anlaşıldığı, sanık …’nin ise katılanın dilekçe verdiği gün evine geldiğini ve çıkan kavgada katılan vurduğunu savunduğu, gerekçeli kararda ve sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede suç tarihi kısmına katılan …’ün şikayet tarihi olan 18.04.2007 tarihinin yazıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların, katılan …’e yönelik eylemlerini gerçekleştirdiği tarihin tespitine çalışılması, katılan … ile kızı …’ın aynı gün darp edilip edilmedikleri, aynı gün darp edilmişler ise adli raporlarının aynı gün düzenlenip düzenlenmediği hususları açıklığa kavuşturularak suç tarihi tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, bozma nedenlerinin hükmü temyiz etmeyen sanıklar …, … ve …’a SİRAYETİNE, 15.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.