Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/6530 E. 2021/1208 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6530
KARAR NO : 2021/1208
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

Basit yaralama suçundan sanık …’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2014 tarihli ve 2014/274 Esas, 2014/500 Karar sayılı kararının 09.09.2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 08.12.2017 tarihinde işlemiş olduğu hizmet nedeniyle güveni kötüye suçundan almış olduğu kesinleşmiş mahkûmiyet kararının ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanarak sanığın 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2019/735 Esas, 2019/756 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 29.12.2020 tarihli ve 2020/7573 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2021 tarihli ve 2021/2127 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28.09.2020 tarihli ve 2020/20623 Esas, 2020/11815 sayılı tevdi kararında “…sanık hakkında hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2. maddesi uyarınca hükmolunan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu olması, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması üzerine ihbara konu suç yönünden … 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarihli, 2018/208 Esas ve 2019/414 Karar sayılı ek kararı ile uzlaşma nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, inceleme konusu hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği hususunun da kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE…” şeklinde belirtilen aykırılık nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda dosyanın tevdi edildiği anlaşılmakla;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkındaki incelemeye konu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2014 tarihli ve 2014/274 Esas, 2014/500 sayılı kararının 09.09.2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği suça ilişkin … 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.06.2019 tarihli ve 2018/208 Esas, 2019/414 sayılı kararına konu kamu davasının uzlaştırma neticesinde anılan Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2018/208 Esas,
2019/414 sayılı ek kararı ile düşmesine karar verildiği cihetle, incelemeye konu karar tarihi itibariyle mevcut olmayan ve sonradan ortaya çıkan bu durumun yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilip, meselenin mahallinde çözümlenebileceği düşünülerek belirtilen hususun kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği gözetilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli ve 2013/830 Esas, 2014/502 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Kanun’un 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak ve hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.2014 tarihli ve 2013/830 Esas, 2014/502 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Kanun’un 34 ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak ve hükmün açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2019/735 Esas, 2019/756 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.