Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/6250 E. 2021/8576 K. 20.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6250
KARAR NO : 2021/8576
KARAR TARİHİ : 20.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelen temyiz sebeplerinin yapılan incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı Kararı uyarınca, sanıklar hakkında verilen 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, dosyanın temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
2) Sanıklar hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz sebeplerinin yapılan incelemesinde;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanıklara ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
b) Sanığın temel cezası 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca belirlendiği halde gerekçede temel cezasının TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca belirlendiği belirtilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,

c) Katılanın yaralanması hakkında … Devlet Hastanesi’nin 12.12.2013 tarihli plastik cerrahi uzmanınca verilen raporunda ”12.12.2013 tarih ve 689 protokol no ile hastanın yapılan muayenesinde sol temporal bölgede alın kırışıklıkları çizgisine denk gelen 3 cm’lik yara skarı mevcut. İz kalıcıdır. Müdahaleyle giderilemez. Ama görsel sorun teşkil etmiyor. Durum bildirir kati hekim raporudur” şeklinde, Eleşkirt Devlet Hastanesi’nin 01.04.2013 tarihli raporunda ”01.04.2013 tarihinde saat 00:30 sularında getirilen şahsın yapılan fm’de alın bölgesinde 6*0,5 cm’lik kesi mevcut olup çekilen kafa grafisinde patoloji saptanmadı. İleri tetkik ve tedavi için … DH’ye sevki uygundur. Durumu bildirir geçici rapordur. Vaka ateşli silah yaralanmasıdır” şeklinde tespitlere yer verildiği, raporların içeriğinin Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı anlaşılmakla; katılana ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kat’i raporları temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerinde belirtilen her bir ölçüte göre ayrı ayrı yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek kati raporu alındıktan sonra, sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi ve 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin eklenmesi nedenleriyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı açısından sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 20.05.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.