YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5883
KARAR NO : 2021/3556
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın 09.06.2016 tarihli temyiz dilekçesi içeriğinden hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini sanık sıfatıyla temyiz ettiği anlaşılarak bu kapsamda yapılan temyiz incelemesinde;
1)Sanık hakkında hakaret, tehdit ve katılan …’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2)Sanık hakkında katılan …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine ancak;
a)Sanığın eylemi neticesinde katılanın vücudunda, kemik kırığı ve yüzde sabit iz meydana gelmesi karşısında, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olarak eylemini gerçekleştiren sanık hakkında TCK’nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nin 3. maddesindeki yazılı orantılılık ilkesi de gözetilerek, TCK’nin 86/1. maddesi gereği temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu da dikkate alınarak sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılmaması suretiyle eksik ceza tayini,
b)Sanığın eylemi sonucunda katılanın hem yüzde sabit ize hem de kemik kırığına neden olacak şekilde yaralanmış bulunması karşısında, sanığın sadece en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı sorumlu tutularak TCK’nin 86/1 ve 87/1-c ve son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK’nin 87/3. maddesi uygulanması ile kırıktan dolayı da arttırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
cYargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas – 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesine aykırı davranılması,
d)Sanık hakkında hüküm kurulurken, TCK’nin 86/1, 86/3-e maddeleri uyarınca belirlenen “1 yıl 6 ay” hapis cezası üzerinden, TCK’nin 87/1-c maddesi gereğince bir kat artırım yapıldığında “2 yıl 12 ay” hapis cezasına hükmedileceği belirtilmeden doğrudan 5 yıl hapis cezasına çıkarılacağının belirtilmesi,
e)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 09.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.