Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/5524 E. 2021/9450 K. 01.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5524
KARAR NO : 2021/9450
KARAR TARİHİ : 01.06.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık … hakkında mağdur …’ı, sanık … hakkında mağdurlar … ve Selman’ı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanık …’nin ve sanıklar müdafiinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi ayrı ayrı REDDİNE,
2) Sanık … hakkında tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetlerinin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık …’nin ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenlerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (½) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, müştekinin adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğu belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanık …’ın cezasında (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
b) Suç tarihinde müştekiler …, Selman ve Talha’nın inceleme dışı sanık …’i alacak meselesi nedeniyle arayarak buluşmak istediklerini söylemeleri üzerine bir araya gelen taraflar arasında meydana gelen tartışmanın kavgaya döndüğü, suç yerine kardeşi Mehmet’in araması üzerine gelen sanık …’nin de olaya dahil olduğu, kavga esnasında silahla ateş edilmesi üzerine sesleri duyan jandarma görevlileri müştekilerin olay mahalline geldikleri ve olaya müdahale etmeye çalıştıkları; akabinde Selman tarafından kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanan sanık …’nin kardeşi Mehmet’i alarak kaçmak ve karşı tarafın sayısal üstünlüğünü kırmak için aracına binerek karşı grubun üzerine doğru sürdüğü; bu esnada olaya müdahale etmek üzere intikal etmiş jandarma görevlisi müşteki …’nin de Talha ve Selman’ın yanında bulunduğunun kabul edildiği ve sanık hakkında husumetli grupta bulunan müştekileri kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kamu davası açılan olayda; her ne kadar iddianamenin olay anlatımının bu suç yönünden hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğundan bahisle, ek savunma verilerek müşteki …’ye yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuşsa da, müştekinin anlatımlarında sanığın aracı kasıtlı olarak kendi üzerine sürmediğini beyan etmesi de gözetildiğinde; kasten işlenebilen bir suç olan görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının ne suretle oluştuğu açıklanmadan ve sanık hakkında tek eylemden ötürü hem kasten yaralamaya teşebbüs hem görevi yaptırmamak için direnme suçundan ayrı ayrı hükümler kurulmak suretiyle mahkumiyet kararı verilmesi,
c) Kasti suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ile sanık …’nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.