Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/5239 E. 2021/4833 K. 23.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5239
KARAR NO : 2021/4833
KARAR TARİHİ : 23.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk … hakkında katılan …’u yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik suça sürüklenen çocuk müdafisi ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında verilen 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından karar verilmek üzere, temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk …’ün …’a yönelik yaralama, sanıklar …, … ve …’ün katılanlar … ile …’a yönelik yaralama, sanık …’ün, katılanlar … ile …’a yönelik yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı beraatlerine ilişkin hükümlere yönelik katılanlar … ve … vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya
göre katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanıklar … ve … hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ile müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) İki grup halinde yapılan kavganın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığının kesin olarak tespit edilemediği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanmasını gerektirip gerektirmediğinin tartışmasız bırakılması,
b) Sanık …’ün katılan …’a yaralama eylemi nedeniyle katılanda …’ta hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı meydana gelmiş olmakla, sanığın en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı bir defa cezalandırılması gerekmekte olup, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesine göre temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinden sonra TCK’nin 87/1-d ve 87/1-son maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan TCK’nin 87/3. maddesi ile ayrıca artırım yapılmak suretiyle sanık … hakkında fazla cezaya hükmolunması,
c) Kabule göre de; Sanık …’ün katılan …’a yaralama eylemi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 87/1-d-son maddeleri uyarınca belirlenen “3 yıl” hapis cezası üzerinden TCK’nin 87/3. maddesi gereği (4/12) oranında artırım uygulanırken, hesap hatası yapılarak “3 yıl 12 ay” hapis cezası yerine “4 yıl” bulunması,
d) Sanık …’ün katılan …’a yaralama eyleminin, katılanın hayati tehlike geçirmesine ve orta (4.) derecede kemik kırığı oluşmasına neden olması karşısında; 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda iki nitelikli halin (TCK’nin 87/1-d ve 87/3. maddelerinin) birleşmesi nedeniyle TCK’nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesi dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle sanık … hakkında eksik cezaya hükmedilmesi,
e) Sanıklar … ve …’ün katılan …’a yaralama eylemlerinden dolayı hüküm kurulurken, sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince ”1 yıl” hapis cezasının ve sanık … hakkında 86/1, 86/3-e maddeleri gereğince ”1 yıl 6 ay” hapis cezasının, TCK’nin 87/1-d gereğince bir kat artırılması gerekirken, artırım sonucu gösterilmeksizin sanıklar hakkında 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle, sanıkların cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle TCK’nin 61. maddesine aykırı davranılması,
f) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararı uyarınca sanıklar … ve … hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesi gösterilmediği halde, sanıklara ek savunma hakkı verilmeden uygulama yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
g) Mahkumiyet kararı verilen sanıklar yerine katılanların kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden söz ederek vekalet ücretinin katılan sanık …’den tahsiline, keza beraat eden sanıklar …, …, … ve … lehine kendilerini vekille temsil ettirdikleri gerekçesiyle katılan sanıklar … ve … aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi,
h) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ile müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.