Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/5197 E. 2021/10875 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5197
KARAR NO : 2021/10875
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUK : …
SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kasten yaralama, basit kasten yaralama, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk müdafii, sanık …, sanıklar müdafiileri

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıkların, katılan …’yi silahla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama ve katılan …’ı silahla organ işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde kasten yaralama, katılanlar …, … ve …’i silahla kasten yaralama, mağdur … ve katılan …’yi silahla basit kasten yaralama ve sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın ve sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin isteme uygun ONANMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında …, … ve …’i silahla kasten yaralama, mağdur … ve katılan …’yi silahla basit kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçların gerektirdiği cezların türü ve üst hadlerine göre, suç tarihi olan 09.11.2011 tarihi ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen altı yıllık olağanüstü zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3) Sanık …’nin katılan …’u silahla kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile suça sürüklenen çocuğun, katılan …’yi silahla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama ve katılan …’ı silahla organ işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde kasten yaralama suçları ile sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3.maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmesine göre, katılan …’un adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/2) oranında artırım yapılması suretiyle, sanık … hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
b) Sanıkların ve suça sürüklenen çocukların katılanlar, şikayetçi ve mağduru yaralama kastı ile av tüfeği ile yaptıkları atışlar sırasında, şikayetçi …’in aracını zarar verdiği kabul edilerek sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan mahkumiyetlerine kararı verilmiş ise de; TCK’nin 44. maddesi uyarınca sanıkların ve suça sürüklenen çocukların bir fiille birden fazla suçun oluşmasına neden olduğu ve en ağır cezayı gerektiren neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden ayrıca mala zarar verme suçundan da mahkumiyetlerine karar verilmesi,
c) 29.04.1997 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun suç tarihi olan 09.11.2011 tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerde TCK’nin 31/2 maddesine göre indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde TCK’nin 31/3. maddesinden indirim yapılması sureti ile fazla cezalar tayin edilmesi,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanık …’nin hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 21.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.