YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5149
KARAR NO : 2021/4507
KARAR TARİHİ : 18.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18.02.2015 tarih, 2014/28542 Esas – 2015/6105 Karar sayılı ilamı ile … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.12.2012 tarih, 2012/25 Esas – 2012/933 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün bozulduğu, anılan kararla sanık hakkında hakaret suçundan da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve itiraz edilmediği, sanık hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden kesinleştirme işlemi yapılması gerekirken bozma sonrası sanık hakkında hakaret suçundan yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulünce kesinleşmediğinden kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin mümkün olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1)Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz sebeplerinin yapılan incelemesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarına göre,14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan sanık müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz sebeplerinin yapılan incelemesinde;
a)Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında sanığın savunmasının alındığı 05.05.2015 tarihli duruşmada, kimlik tespiti yapılmadan, iddianame ve ekleri okunmadan, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınmadan, yasal hakları hatırlatılmadan ya da önceki kimliği ve hakları tahtında, usulüne uygun savunması alınmadan yargılama yapılarak 5271 sayılı CMK’nin 147. ve 191. maddelerine muhalefet edilmesi,
b)Sanık hakkında, bozmadan önce verilen 13.12.2012 tarihli hükümde, hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nin 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, hükmün sanık müdafi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18.02.2015 tarih, 2014/28542 Esas – 2015/6105 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkeme tarafından açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; CGK’nin 09/02/2016 tarihli ve 2014/71 Esas – 2016/42 Karar sayılı kararı gereğince sanığın 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nin 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.