YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4946
KARAR NO : 2021/3529
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2)Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. Maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b)Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık …’in taşla, sanık …’nin tahtayla vurarak aynı fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda; sanıkların birlikte ve iştirak iradesi içerisinde müştekiyi yaralamaları nedeniyle, sanık …’in 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekli ve yeterli iken, yanılgılı ve hatalı değerlendirme sonucu ”… her iki sanık …’in silahtan sayılan tahta ile ve …’in silahtan sayılan adli emanete kayıtlı taş ile mağdur …’e vurduğunun sabit olduğu ancak hayati tehlike doğuran yaralanmanın sanıklardan sadece birinin eylemi sonucumu böyle ise hangi sanığın eylemi sonucu olduğunun belirli olmadığı gibi, sanıkların her ikisinin eylemi sonucu olup olmadığının tanık beyanları ile tespininin mümkün olmadığı gibi, ATK raporundan anlaşıldığı üzere tıbben tespitinin de mümkün olmadığı bu itibarla sanıklar … ve …’in her ikisinin de eyleminin olduğu da sabit olmakla her iki sanığın da yardım eden sıfatıyla sorumlu olmasının gerektiği…” gerekçesiyle suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinden bahisle sanığa hükmolunan cezadan, TCK’nin 39/1, 39/2-c maddeleri uyarınca (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
c)Katılanın sağır ve dilsiz olması nedeniyle suç tarihi itibarıyla katılanın ruh veya beden bakımından kendini savunamayacak durumda olup olmadığına dair rapor aldırılması ile sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/3-b maddesinin uygulama alanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.