Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/4507 E. 2021/4532 K. 18.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4507
KARAR NO : 2021/4532
KARAR TARİHİ : 18.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Olası kastla yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanığın tüm aşamalardaki savunması, tanık …’nın müştekinin sanığa vurmak isterken elini duvara çarptığı yönündeki beyanı, müştekinin samimi anlatımında ise sanığın müştekinin oğlu olan … …’ya vurmak için hamle yaptığında sol eliyle engel olup tutmak istediği esnada elini tutmasıyla sol el parmağının koptuğunu beyan etmesi karşısında, olayın müştekinin kendi eylemi sonucu mu yoksa sanık ile aralarındaki itişme esnasında mı yaralandığı, olayın kazaen mi yoksa sanığın hangi eylemi ile yaralandığı tartışılıp tespit edilmeden dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde olası kastla yaralama suçundan hüküm kurulmuş olması,
2)Tüm dosya kapsamı, tanık beyanı ve taraf anlatımları uyarınca, müştekinin daha önce geçirdiği bir kaza sonucu parmağının koptuğu ve dikiş atıldığı, mahkumiyete konu olayda da aynı parmağının yaralandığı yönündeki iddianın yeteri kadar araştırılmadığı anlaşılmakla, müştekinin daha önce geçirdiği kaza ile ilgili tüm tedavi evrak ve raporlarının temin edilmeye çalışılması, adli tıp kurumundan sanığın eylemi ile müştekide meydana gelen yaralanma arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması hususunda önceki yaralanmanın etkisinin tespit edilmeye çalışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayinin gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi,
Kabule göre ise:
3)Müştekinin yaralanmasına ilişkin, … Devlet Hastahanesi tarafından düzenlenen adli rapora göre; sanığın eylemi nedeniyle müştekinin organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ve hayat fonksiyonlarını 2. derecede etkileyen kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali (TCK’nin 87/3 ve 87/1-a maddeleri) ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK’nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi de gözetilerek hakkaniyete uygun ve sonuca etkili şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, müştekinin adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK’nin 3. maddesine göre cezada orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/2) oranında artırım yapılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
5)Müştekinin alınan raporunda belirtildiği üzere, sanığın eylemi sonucu müştekinin organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde yaralandığının belirtilmesine ve hükmün gerekçe kısmında da kabulün bu yönde olmasına rağmen, sanık hakkında TCK’nin 87/1-a maddesinden arttırım yapılmayarak sanığa eksik ceza tayini,
6)Sanığın aynı dosya kapsamında olası kastla yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, sanığın beraat ettiği suçlar bakımından vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
7)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/8 Karar sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle de, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 18.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.