YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4011
KARAR NO : 2021/10537
KARAR TARİHİ : 15.06.2021
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : 1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyete dair; Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2018 gün ve 2017/41 Esas – 2018/150 Karar sayılı kararı
2) İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurularak kasten yaralama suçundan mahkumiyete dair; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 21/11/2019 tarih, 2019/1668 Esas – 2019/349 Karar sayılı kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 21/11/2019 tarih ve 2019/1668 Esas – 2019/349 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan vekili tarafından CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Ayrıntıları Yargıtay CGK’nin 17.03.2021 tarihli, 2019/9 MD-554 Esas, 2021/117 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, süresi içinde verdiği temyiz dilekçesinde gerekçeli kararın tebliğini talep eden sanık müdafiine 5271 sayılı CMK’nin 295/1. maddesi uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (7) gün içerisinde verilmesi gerektiğinin bildirilmesine dair ihtaratın yapılmamış olduğu belirlenmekle, sanık müdafiinin temyiz nedenlerini sunduğu 11/02/2020 tarihli dilekçenin süresinde olduğunun kabulü ile tebliğnamenin bu hususta ret isteyen görüşüne iştirak edilmemiştir.
İlk derece mahkemesinin sanık hakkında 5237 sayili TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c, son, 62 ve 53. maddeleri gereği verdiği “2 yıl 6 ay” hapis cezasına dair kararın bölge adliye mahkemesince kaldırılarak, sanığın TCK’nin TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c, son, 29, 62 ve 53. maddeleri gereği “3 yıl 1 ay 15 gün” hapis cezasına mahkum edilmiş olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 286/2-b maddesi gereğince hükmün temyizi kabil kararlardan olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Katılanın oğlu … ile sıhri yakınlığı bulunan sanık arasında ailevi problemler bulunduğu, taraflar arasında suç tarihinde bu konuda yaşanan tartışma sonrasında sanığın katılanın ve …’in bulunduğu yere gittiği, katılanın, oğlu …’e olumsuz bir durumla karşılaşmaması için iş yerinden çıkmamasını söyleyerek aracında bulunan sanıkla konuşmaya gittiği, ancak bu kez de katılan ile sanık arasında tartışma meydana geldiği; tartışma esnasında sanığın 6136 sayılı Kanun kapsamında kaldığı mütalaa edilen tabanca ile katılana ateş ettiği ve sonrasında aracını hareket ettirmesi nedeniyle, pencereden aracın içerisine doğru eğilmiş olan katılanın araç penceresinde asılı vaziyette bir süre sürüklenmesine neden olduğu ve sonrasında yere düşen katılanın Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulunun 27/09/2017 gün ve 6915 sayılı raporuna göre yüzde sabit ize neden olacak şekilde yaralandığı olayda; suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, TCK’nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi nazara alınarak hakkaniyete uygun ve sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 21/11/2019 tarih ve 2019/1668 Esas – 2019/349 Karar sayılı kararının, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.