YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3890
KARAR NO : 2021/10262
KARAR TARİHİ : 10.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Mağdurların yaralanmasının niteliği hakkında düzenlenen … Atatürk Devlet Hastanesinin 28.12.2013 tarihli adli raporlarının geçici rapor olduğu belirtildiği halde, mahkemece kesin raporlar alınmadan, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2) Sanıklar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26/05/2014 tarih, 2013/83064 Soruşturma ve 2014/11427 Esas sayılı iddianame ile sanıklar … ve … hakkında, TCK’nin 86/2 ve 86/3-a maddeleri uyarınca bir kez cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemenin, iddianamenin anlatım kısmı ile bağlı olup iddianamenin içeriğinden anlaşılan eylem(ler) için sanıklara 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınmak suretiyle hüküm tesis edilebileceği, somut olayda sanıkların av tüfeği ile mağdurları adli muayene raporuna göre “Basit tıbbi müdahale ile giderilir.” şekilde yaraladıkları anlaşılmakla, sanıkların mağdurlara karşı eylemleri için iddianamede gösterilmeyen, TCK’nin 86/2, 86/3-e maddelerinin ayrı ayrı iki kez uygulanma ihtimaline binaen CMK’nin 226. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınması gerekirken, sanıklar hakkında yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanıkların savunma hakkının kısıtlanması,
3) Sanıkların müşteki Çağlar’a yönelik kasten yaralama eylemi yönünden; tarafların ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda farklı beyanlarda bulundukları olayda, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bunun mümkün olmaması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle sanıkluı hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (¼) oranda uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışmasız bırakılması,
4) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceği ihtarının yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın dikkate alınmasına, 10.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.