Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/359 E. 2021/1210 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/359
KARAR NO : 2021/1210
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

Kasten basit yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2018/410 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 20.11.2020 tarihli ve 2020/15213 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2021 tarihli ve 2021/1000 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Sanık …’ın nüfus kaydında, soruşturma aşamasında bekar olduğu, kovuşturma aşamasında evlendiği, karar başlığında sanığın evlendikten sonraki soyadının … olarak yazılmasına rağmen, hüküm kısmında eski soyadı olan Işık şeklinde yazılmış ise de, söz konusu hatanın maddi hata niteliğinde olup esasa etkili olmadığı düşünülerek yapılan incelemede,
… 4. Asliye Ceza Mahkemesince sanık …’ın, katılan …’ya tokat atmak şeklindeki ilk eylemini, hakkında düşme kararı verilen diğer sanık … ile fikir ve eylem birlikteliği içinde gerçekleştirmediği gerekçesi ile kamu davasının düşürülmeyerek mahkumiyetine kararı verilmiş ise de, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 17.02.2016 tarihli ve 2016/1433 esas, 2016/3696 sayılı ilamında ”… 25.07.2014 tarihli iddianamede sanık…ün, hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen şüpheli… ile iştirak halinde müştekiyi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığının iddia edildiği, 23.12.2014 tarihli oturumda dinlenen müştekinin, şüpheli… hakkında şikayeti olmadığını ancak sanık… ile ilgili şikayetçi olduğunu beyan etmesi karşısında, mahkemenin şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık… hakkında açılan kamu davasının şikayet yokluğu nedeniyle düşürülmesine karar vermesi gerekirken…” şeklinde belirtildiği üzere, dosya kapsamına göre, sanık … ile hakkında düşme kararı verilen diğer sanık …’un eylemleri arasındaki zamanın kısalığı da değerlendirildiğinde, katılan üzerinde fonksiyonel hakimiyet kurarak, katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde fikir ve eylem birliği içinde yaraladıkları anlaşıldığı, katılan …’nın 20.12.2018 tarihli 2. oturumda sanık …’dan şikayetçi olmadığını ancak sanık …’dan şikayetçi olduğunu beyan ettiği ve … 4. Asliye Ceza Mahkemesince şikayetten vazgeçme nedeni ile sanık … hakkında
açılan kamu davasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verildiği nazara alındığında, eylemin bir bütün olarak değerlendirilerek şikayetin fail hakkında değil fiil hakkında olduğu, iştirak halinde işlenen suçlarda müştekinin şikayetin bölünmezliği kuralı gereği bütün faillerin tek tek isimlerini bildirerek şikayetten vazgeçmesinin gerekmediği ve 5237 sayılı Kanunu’nun 73/5. maddesi gereğince aynı olaya ilişkin olan şikayetten vazgeçmenin diğer sanığa da sirayet edeceği gözetilmeksizin, düşme kararı yerine yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında, mağdura yönelik şikayete tabi basit yaralama suçundan TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığı ve mağdurun 20.12.2018 tarihli oturumda sanığın iştirak halinde suç işlediği diğer sanık … hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olmasına göre Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2018/410 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA ve sanık … hakkında basit yaralamadan açılan kamu davasının mağdurun diğer sanık … hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle vazgeçme sanık …’ya da sirayet edeceğinden 5237 sayılı TCK’nin 73/4 ve 73/5. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.