Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/344 E. 2021/486 K. 08.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/344
KARAR NO : 2021/486
KARAR TARİHİ : 08.02.2021

Basit yaralama suçundan sanıklar …, … ve …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve 2018/797 Esas, 2019/588 Karar sayılı kararlarına karşı Adalet Bakanlığının 27.11.2020 tarihli ve 2020/16420 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2021 tarihli ve 2020/108293 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 109/2. maddesinde yer alan, “Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklindeki ve 6. fıkrasında belirtilen, “Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” biçimindeki düzenlemelere nazaran, sanıkların tokat ve yumruk vurmak suretiyle mağduru alıkoydukları somut olayda, 5237 sayılı Kanun’un 86. maddesi kapsamında basit tıbbî müdahale giderilecek şekilde yaralamak şeklinde gerçekleşen mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemi nedeniyle mahkûmiyetine karar verilen sanıklar hakkında, meydana gelen olayda neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama hâlinin de bulunmaması karşısında, yaralama eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 109/2. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun nitelikli haline cebir unsuru olarak vücut vereceği, sanıklar hakkında yaralama suçundan ayrıca mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; kanun yolu incelemelerinden sonra sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri sırada katılanı kasten yaraladıkları ve bu yaralanmanın TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Katılanda meydana gelen mevcut yaralanmanın TCK’nin 109/2. maddesinde düzenlenen suçun cebir unsuru içinde kaldığı gözetilerek sadece kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza tayini gerekmektedir. Mevcut durumda, sanıklar hakkında aynı eylem nedeniyle hem kasten yaralama hem de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulmuş olmasında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanıklar hakkındaki kasten basit yaralama suçundan Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve 2018/797 Esas, 2019/588 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, hüküm fıkralarındaki kasten basit yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümleri yerine “Sanıklar hakkında kasten basit yaralama suçundan açılan dava yönünden sanıkların kasten basit yaralama eylemlerinin bütün olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle kasten basit yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.