Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/2634 E. 2021/10277 K. 10.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2634
KARAR NO : 2021/10277
KARAR TARİHİ : 10.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen kararın, duruşmada bildirdiği en son adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın sanığın adreste bulunmaması nedeniyle o yerin muhtarına imza mukabilinde teslim edildiği, adreste bulunmama nedeninin belirtildiği ve ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığı, ancak adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken, bu işlem yapılmaksızın, “komşu bulunamadığından haber vermek mümkün olmamıştır” şeklindeki ibarenin eklenmesiyle yetinildiği, bu haliyle sanığın en yakın komşularından birine, yönetici veya kapıcıya bildirilmeden doğrudan muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz talebinin. süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1)Sanığın eylemi neticesinde müştekide meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, Kütahya Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 22/10/2014 tarihli adli muayene raporunda; “Sağ el baş parmak fleksör tendon kesisine neden olan yaralanmasının; duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olduğu” ifadesine yer verilmesi karşısında; adli tıp kriterleri ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında kabul edildiği üzere, “duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olan yaralama”ya ilişkin muayenenin olay tarihinin üzerinden en az 18 ay geçtikten sonra yapılması ve buna göre rapor tanzimi gerektiği gözetilmeden, olay tarihinin üzerinden yaklaşık olarak 7 ay geçtikten sonra düzenlenen rapora dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşılmakla; katılanın, tüm tedavi evrakları, varsa film ve grafileri ile geçici ve kesin raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak, yapılacak muayenesini müteakip meydana gelen yaralanmasının organ işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığı hususu da saptanarak, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirtilen ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin yetersiz rapora istinaden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Oluş, tüm dosya içeriği ve kabule göre, karşılıklı kavga şeklinde gerçekleşen olayda; tarafların ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda farklı beyanlarda bulunduğu ve dinlenmiş olan tanık anlatımlarının bu hususta yeterli olmadığı olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.