Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/2040 E. 2021/2542 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2040
KARAR NO : 2021/2542
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde, hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
1)Katılanın yaralanmasına ilişkin … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 24.02.2016 tarihli raporunda ”…. Sonuç olarak: Ekte gönderilen Radyoloji raporları da dikkate alınarak şahsın mevcut evrakında bulgular birlikte değerlendirildiğinde; Kafatasında çatlak, kırık, fokal beyin lezyonu, büyük damar sinir iç organ yaralanması tanımlanmadığına göre; Şahısta tarif edilen sağ taraf maksiller kemik nazal proçeste, solda nazal kemikte deplase fraktür hatları oluşmasına ve beraberinde yumuşak doku travması bulgularına neden olan yaralanmasının; 1-Şahsın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, 2-Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığını, 3- Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi Hafif (1), Orta (2-3) ve Ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; şahısta saptanan kırıkların müştereken, hayat fonksiyonlarını ORTA (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğunu, bildirir mütalaa raporudur.
” şeklinde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından 22.06.2015 tarihinde alınan raporda ” …Sonuç: 28.08.2015 tarihinde darp nedeniyle meydana geldiği belirtilen bu yaralanmanın; 1. Kafatasında çatlak, kırık, fokal beyin lezyonu, iç organ hasarı ile büyük damar ve sinir yaralanması oluşturmaması nedeniyle kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, 2. Basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu 3.Vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi Hafif (1), Orta (2-3) ve Ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında, birden fazla kırık oluşturması nedeniyle skorlama yapılarak, şahısta saptanan kırıkların müştereken; hayat fonksiyonlarını ORTA(2) derecede etkileyecek nitelikte olduğu 4.Yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunun, şahsın olay tarihinden 6(altı) ay sonra Anabilim Dalımıza müracaatı sonrasında yapılacak olan muayenesi ile değerlendirilebileceği mütalaasına varıldı.” şeklinde tespitlere yer verildiği, raporların içeriğinin Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, çelişkili olduğu, hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı anlaşılmakla; katılana ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kat’i raporları temin edilip Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevk edilerek 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerinde belirtilen her bir ölçüte göre duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
2)Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 86/1-3-e. maddeleri gereğince “1 yıl 6 ay” hapis cezası yerine ”1 yıl 6” hapis cezasına hükmolunması,
3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 25.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.