Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/1711 E. 2021/1352 K. 16.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1711
KARAR NO : 2021/1352
KARAR TARİHİ : 16.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralamaya teşebbüs, hakaret
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmaları ile üzerine atılı “kasten yaralamaya teşebbüs” ve “hakaret” suçlarını kabul etmemesi, olaya ilişkin tarafsız görgü tanığının bulunmaması karşısında, katılanın soyut beyanı dışında, sanığın hakaret ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyete yeter, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, yargılaması konusu suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2) Sanığın yargılama konusu eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” ve 125/1. maddesi kapsamında yer alan “Hakaret” suçlarına ilişkin olduğu, bahse konu “Basit Kasten Yaralama” eylemi yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına” ve “Hakaret” eylemi yönünden öngörülen ceza miktarının “üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına” ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı
bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz.” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Sabıkasız sanık hakkında TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında kalan “Kasten Yaralama” ve aynı Kanun’un 125/1. maddesi kapsamında kalan “Hakaret” suçundan hükümler kurulurken, Kanunda yer alan seçimlik cezalardan, gerekçeden ve kanuni dayanaktan yoksun şekilde hapis cezasının tercih edilmesi,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısnın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.