Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/1438 E. 2021/2540 K. 25.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1438
KARAR NO : 2021/2540
KARAR TARİHİ : 25.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Katılanın yaralanması hakkında, Nazilli Devlet Hastanesinin 12.04.2015 tarihli raporunda ”Sistem muayeneleri normal. Nasal travma. Burun üzerinde ödem…. Ağızda sağ tarafta üst dudak sağ sağ köşede 1 cm’lik parçalı cilt mukozal kesisi. Kafa travması yok. Kalp ve … Sesler …. Normal. Nasal fraktür? 1-Şahısta bu haliyle şu an için hayati tehlikesi yoktur. 2-Yüzde sabit esere sebep lezyonu ve BTM yönünden daha sonra KBB uzmanı tarafından değerlendirilmesi uygundur. 3-Şahıs 0 promil alkolsüzdür.” şeklinde, Nazilli Devlet Hastanesinin 14.04.2014 tarihli KBB uzmanınca verilen raporunda ”…’ın 13.04.2015 tarih ve 3370 protokol no ile muayenesi yapıldı. KBB açısından;1-Vücuduna acı vermiştir. Sağlığını ya da algılama yeteneğini bozmaz. 2-a-Duyularından veya organlarından birinin işlev kaybına neden olmaz. b-Konuşmasında sürekli zorluğa neden olmaz. c-Yüzünde sabit ize neden olmaz. d- Hayati tehlike geçirmemiştir. 3-a-İyileşmesine olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine neden olmaz. b-Duyu veya organlarından birinin sürekli kaybına neden olmaz. c-Konuşmasında sürekli zorluğa neden olmaz. d-Yüzünde sabit ize neden olmaz.4-Burun kemiğinde kırık mevcut olup hayati fonksiyonlarına etkisi HAFİF derecededir. 5- Kişi üzerindeki etkisi BTM ile giderilebilir. Durumu bildirir KATİ uzman hekim kanaat raporudur.” şeklinde tespitlere yer verildiği, raporlarda mevcut kırığın sayısal derecesinin belirtilmediği de gözetildiğinde, raporların içeriğinin bu haliyle Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hükümlere esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı anlaşılmakla; katılana ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kat’i raporları temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerinde belirtilen her bir ölçüte göre katılanın yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek kati raporu alındıktan sonra, sanıkların hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre;
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2016 tarih ve 217 – 425 sayılı kararı ve 20.02.2018 tarih ve 2017/612 Esas – 2018/49 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, hükümden önce son sözün duruşmada hazır bulunan sanıklara verilmesi gerektiği gözetilmeden temyiz dışı suça sürüklenen çocuk müdafine verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 216/3. maddesine aykırı davranılması,
3)Temyiz dışı suça sürüklenen çocuk …’ın 18 yaşını doldurduğu 12.07.2016 tarihli duruşmanın açık yapılması gerekirken kapalı yargılamaya devam olunduğu belirtilip hükmün açıkça tefhim edildiğinin yazılması suretiyle çelişkiye neden olunması,
4)T.C. Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nin 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanun’un 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, yaşı küçük katılan için baro tarafından görevlendirilen zorunlu vekil ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağının gözetilmeksizin, zorunlu vekil ücretinin yargılama giderinden sayılması,
5)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.