YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1324
KARAR NO : 2021/2112
KARAR TARİHİ : 23.02.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında katılan …’e hakaret etme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne yönelik katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, aynı Kanun’un 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanığın aşamalardaki istikrarlı beyanı, bu beyanla örtüşen adli rapor ve tanıkların aşamalardaki beyanı karşısında, sanığın mağduru yaralamadığı sabit olduğu halde, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, oluşa uygun olmayan yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
b) Sanık hakkında yaralama eylemini eşine karşı gerçekleştirmesi nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 86/3-a. maddesi gereğince arttırım maddesi tatbik edilirken sanığın kasten yaralama suçunu eşine karşı işlediği halde ”kardeşine karşı” şeklinde yazılması,
c) Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz.” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
d) Sanık hakkında tekerrüre esas alındığı anlaşılan Dazkırı Asliye Ceza Mahkemesinin 10.10.2007 tarihli ve 2007/26 Esas – 2007/237 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan 2.000 TL adli para cezasının CMUK’un 305/1. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu, bu nedenle 5237 sayılı TCK’nin 58/2. maddesi gereğince söz konusu ilamın tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın sabıka kaydında tekerrüre esas olabilecek başka bir ilamın bulunmadığı gözetilmeksizin,mükerrir kabul edilerek sanık hakkında TCK’nin 58/3. maddesi gereğince seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek, verilen hapis cezasının TCK’nin 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.