YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1308
KARAR NO : 2021/1097
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş olup, ihbara konu Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.03.2016 tarih, 2016/28 Esas – 2016/216 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK’nin 106/1-2. cümlesinde düzenlenen ”basit tehdit” suçuna ilişkin olduğu, Uyap’tan yapılan araştırmada Şarköy Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.09.2018 tarih, 2016/28 Esas – 2016/216 Karar sayılı ek kararı ile ”dosyanın yeniden uyarlanıp uzlaşma hükümlerinin uygulanması talep edilmiş olmakla, 24/04/2018 tarihinde uzlaştırmacıya tevdi edildiği, 07/05/2018 tarihli uzlaştırma raporunda taraflar arasında hukuka ve usule uygun şekilde uzlaşma yapılması nedeniyle CMK 223/8. maddesi uyarınca düşme” hükmü verildiği, verilen düşme hükmü nedeniyle denetim süresi içerisinde işlenmiş kasıtlı suç bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın güncel adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başkaca kasıtlı suçlardan mahkumiyet ilamlarının bulunup bulunmadığı araştırılmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre;
2) Gerekçeli karar başlığında katılan …’ın ad, soyad, açık kimlik bilgilerinin yazılmaması, …’in sıfatının sanık yerine müşteki sanık olarak gösterilmesi,
3) Karşılıklı yaralama suçlarının işlendiği olayda, tarafların olayın çıkış sebebini ve gelişimini farklı şekilde anlattıkları, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespitine çalışılması; bunun mümkün olmaması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas – 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halde sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.