Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/1287 E. 2021/1836 K. 18.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1287
KARAR NO : 2021/1836
KARAR TARİHİ : 18.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Basit Yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2) Mağdurun yaralanmasına ilişkinin rapor aldırmak istememesi nedeniyle raporunun bulunmadığı olayda, savcılık aşamasında alınan ifadesinde olay tarihinde kardeşi olan sanığın odunla bir kere omzuna ve başına vurduğunu, omzunun 15 gün boyunca şiş kaldığını ifade ettiği, buna göre mağdurdan yaralanmasıyla ilgili olay sonrasında başvurduğu herhangi bir sağlık kuruluşu bulunup bulunmadığı sorulup, var ise buna ilişkin belgelerin temini ile kati raporunun aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Sanığın oğlu olan tanık …’ın 5271 sayılı CMK’nin 45/1-c maddesi gereğince tanıklıktan çekinme hakkı bulunduğu halde, tanıklıktan ve yemin etmekten çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenmesi suretiyle CMK’nin 45/3. ve 51/1. maddelerine aykırı davranılması,
4) Eylemini kardeşine karşı silahtan sayılan odunla gerçekleştirdiği kabul edilen sanık hakkında, bu nedenle artırım uygulanan hüküm fıkrasında TCK’nin 86/3-a maddesinin de gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e ve 29 maddeleri gereğince hükmolunan 202 gün adli para cezası miktarı üzerinden TCK’nin 62/1. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim tatbik edilirken hesap hatası neticesinde “168 gün” yerine “185 gün” adli para cezasına, netice adli para cezasının ise TCK’nin 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20,00 TL’den hesaplanarak neticeten “3.360,00 TL” adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken hesap hatası neticesinde yazılı şekilde “3.700,00 TL” adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.