Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/1285 E. 2021/1095 K. 11.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1285
KARAR NO : 2021/1095
KARAR TARİHİ : 11.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkeme tarafından verilen 15.07.2016 tarih, 2015/299 Esas – 2016/358 Karar sayılı, sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince indirim uygulanırken indirim oranının (1/4) olması gerekirken sehven (3/4) olarak yazıldığına ilişkin ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19.08.2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi’nin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No:126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre;
2) Hakkındaki hapis cezası ertelenen sanığa 5237 sayılı TCK’nin 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğine ve TCK’nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirmiş olması halinde cezasının infaz edilmiş sayılacağına ilişkin ihtarat yapılmaması,
3) Tanık Büşra Deniz’in, katılanın eşi olduğu gerekçesiyle tanıklıktan ve yemin etmekten çekinme hakkı hatırlatılarak dinlenmesi,
4) Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, katılandan kaynaklanan haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, mahkeme tarafından gerekçe de gösterilmeden sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereğince (3/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
5) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi gereğince belirlenen “4 ay” hapis cezasından TCK’nin 29. maddesi gereğince (3/4) oranında indirim yapılması sırasında “1 ay” hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak “3 ay” hapis cezasına,bu ceza üzerinden TCK’nin 62/1. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapılması sırasında ”25 gün” hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak ”2 ay 15 gün” hapis cezasına hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı açısından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 11.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.