Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/1273 E. 2021/1842 K. 18.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1273
KARAR NO : 2021/1842
KARAR TARİHİ : 18.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında mağdur …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdur hakkında Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Uzmanınca düzenlenen 04.06.2015 tarihli raporda “yapılan muayenesinde sol yanak bölgesinden boyun sağ yana uzanan 10×0,2cmlik sütür izi belirgin nedbe, yüz bölgesinde 5cm’den büyük cilt cilt altı dokuyu ilgilendiren delici kesici alet yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı, yüz sınırları içerisinde yüzde sabit iz niteliğinde bulunduğunun” bildirildiği, yara yeri ve boyutu göz önüne alındığında raporun hükme esas alınacak yeterlilikte olması nedeniyle tebliğnamenin bu yöndeki bozma istemli görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. Maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. Maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA,
2) Sanık … hakkında mağdur …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
a) Mağdura ait Yahyalı Hastanesince aynı hekim tarafından düzenlenen 146 numaralı olay tarihli iki farklı rapor bulunduğu, raporlardan birinde muayene bulgularının yer almadığı ancak yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte kesin rapor olduğunun bildirildiği, diğerinde ise ” sağ el avuç içinde 3-4cm uzunluğunda kesi, sağ el parmaklarında şişlik hassasiyet morarma, sol üst kol dış yüzde 10cmuzunluğunda 3-4cm genişliğinde kızarıklık, avuç içindeki kesiye 3 sütur atıldı, basit tıbbi müdahale ile geçmez, hayati tehlikesi yoktur, durum bildirir kesin hekim raporudur” şeklinde olduğu, bu haliyle mağdurun hakkında düzenlenen her iki rapor arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla, mağdura ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporu Adli Tıp Kurumu İlgili Şube Müdürlüğüne gönderilerek, mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olup olmadığına ilişkin ve TCK’nin 86. ve 87. maddesindeki tüm unsurları da kapsayacak şekilde rapor alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) 19/07/2016 tarihinde tefhim olunan kısa karar da TCK’nin 86/1, 86/3-e, 29/1, 62, 50/1-a, 52/2, 52/4 maddelerinden kurulan hükmün sanık hakkında kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunduğu gerekçesi ile açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği halde, hükmün gerekçe içeriğinde sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29/1 maddeleri uyarınca tayin olunan hüküm hakkında açıklanan gerekçeler ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.