YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11597
KARAR NO : 2021/13604
KARAR TARİHİ : 25.10.2021
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin … (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.05.2009 tarihli ve 2008/60 Esas, 2009/449 Karar sayılı kararının 06.07.2009 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 07.09.2009 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli ve 2020/208 Esas, 2020/167 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.06.2021 tarihli ve 2021/7408 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2021 tarihli ve 2021/75319 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan kasten yaralama suçu için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl, anılan Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca da olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 12 yıl olacağı, suç tarihinin 27.06.2007 olduğu ve sanık hakkında verilen 26.05.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 06.07.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 07.09.2009 tarihinde yeniden suç işlediği, 5271 sayılı Kanun’un 231/8-son cümlesi gereğince 06.07.2009 ile 07.09.2009 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin duracağı, denetim süresinde işlenen suçun tarihi olan 07.09.2009 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başlayacağı, suç tarihi olan 27.06.2007 ile hükmün açıklandığı 18.06.2020 tarihine kadar olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu nazara alınmadan davanın düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla sanığın mahkûmiyetine dair yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanığın üzerine atılı suçu 27.06.2007 tarihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın da 26.05.2009 tarihinde verilip 06.07.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın 07.09.2009 tarihinde yeniden suç işlediği, zamanaşımı süresinin 5271 sayılı Kanun’un 231/8-son cümlesi gereğince 06.07.2009 ilâ 07.09.2009 tarihleri arasında durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 07.09.2009 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; 06.07.2009 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı 18.06.2020 tarihine kadar 28.08.2019 tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkında kasten yaralama suçundan … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli ve 2020/208 Esas, 2020/167 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.