YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11457
KARAR NO : 2022/390
KARAR TARİHİ : 20.01.2022
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : 1) … 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.06.2017 tarih, 2017/132 Esas, 2017/193 Karar sayılı,
a) Sanığın, mağduru kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81/1, 35/2, 29, 62, 53, 54, 58, 63 maddeleri gereğince 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine,
b) Sanığın, 6136 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK’nin 53, 58 maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına mahkumiyetine dair kararı.
2) … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 17.10.2017 tarih, 2017/745 Esas, 2017/784 Karar sayılı, istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 17.10.2017 tarih, 2017/745 Esas, 2017/784 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları, miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nin 298/1. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının beş yılın üzerinde olması nedeniyle CMK’nin 286/2-a maddesi gereğirnce, bölge adliye mahkemesi kararının temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede,
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 17.10.2017 tarih, 2017/745 Esas, 2017/784 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine dair” hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık müdafiinin, sanığın kastının öldürmeye yönelik olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, sanığın beraatine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “… 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2022, gününde Üye …’in sanık hakkında haksız tahrik indirimi yapılmaması gerektiğine yönelik karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Sanık …’in mağdur …’ı silahla ateş edip öldürmeye teşebbüs ettiği sübuta eren olayda haksız tahrik yönünden ¼ oranında indirim yapılmış, sanık müdafii de temyizinde haksız tahrik altında bu suçu işlediğini belirterek öldürme kastı olmadığından bahisle kararı temyiz etmiştir.
Yerel mahkeme haksız tahrik indirimini (asgari seviyede ¼ oranında) uygularken sanığın olayda 2 yıl önce mağdur tarafından kasten yaralandığını gerekçe gösterip bu hususu indirim nedeni olarak kabul etmiştir.
Sanık savunmasında 27/12/2013 tarihinde arkadaşı olan …… ile beraberlerken … ile önceden husumeti olan …’ın ve yanındaki bir kişinin kendilerine pompalı tüfek ve tabanca ile ateş ettiklerini, kendisinin ve …’nın her ikisinin de bacaklarından yaralandıklarını, ……’un sakat kaldığını, ateş eden kişileri tanıyamadıkları için isimlerini vermediklerini, ancak o günden sonra silah taşıdığını, olay günü de kendisi yürürken …’ı görünce …’ın aracın torpidosuna el atması nedeniyle kendisinin silahla …’ı yaraladığını savunmuştur.
Sanığın haksız tahrik yönünden yaptığı savunma konusu olayda soruşturma açıldığı sanık savunması ile sabittir, ancak ne savcılık aşamasında ne de yargılama aşamasında böyle bir olay olup olmadığı araştırılıp getirtilmemiş sanığın savunmasının doğru olup olmadığı, yaralanmış ise sanığın raporu, sanığın yanındaki ……’un beyanları irdelenmemiştir.
Adil yargılama hakkı gereği dosyadaki yerel mahkemece verilen kararın eksik inceleme nedeni ile bozulması, ilgili dosya getirtilerek sanık savunmasında 2013 yılında gerçekleştiğini söylediği olayın ilgili savcılık kayıtlarından araştırılıp böyle bir olay olmuş ise dosyanın incelenip sanığın raporlarının alınarak TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik boyutunun daha sonra değerlendirilmesi, aksine sanık savunmasında anlattığı haksız tahrik nedeni kabul edilen olay doğrulanmaz ise bu kez buna göre karar verilmesi gerekir iken sadece sanık savunmasına itibar edilip 2013’deki olay nedeniyle sanığın cezasından asgari haksız tahrik indirimi yapan yerel mahkeme, BAM daire kararını onaylayan Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.