Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2021/11361 E. 2022/374 K. 19.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11361
KARAR NO : 2022/374
KARAR TARİHİ : 19.01.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, silahla tehdit, mala zarar verme
HÜKÜMLER : 1) Sanıklar … ve …’ün katılan …’e yönelik kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca “2 yıl 1 ay” hapis cezasına mahkumiyetlerine
2) Sanıklar … ve … hakkında katılan …’a yönelik mala zarar verme suçundan TCK’nin 151/1, 62, 52/2, 52/4. maddeleri uyarınca 2.000,00 TL adli para cezasına mahkumiyetlerine
3) Sanık … hakkında katılan … ve …’e yönelik basit kasten yaralama suçularından TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29,62, 52/2, 52/4 maddeleri uyarınca ayrı ayrı “2.240,00 TL” adli para cezasına mahkumiyetine
4) Sanık … hakkında katılanlar … ve …’e yönelik silahla tehdit suçundan CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine
5) Sanık … hakkında katılan …’a yönelik mala zarar verme suçundan TCK’nin 151/1, 62, 53, 58/7. maddeleri uyarınca “3 ay 10 gün” hapis cezasına mahkumiyet
6) Sanık … hakkında katılan … ve …’e yönelik basit kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29, 62, 53, 58/7. maddeleri uyarınca ayrı ayrı ” 3 ay 22 gün” hapis cezasına mahkumiyetine

TEMYİZ EDENLER : Sanıklar …, …ve … müdafii, katılan sanıklar … ve …

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece verilen hükümler sanıklar …, …, … müdafii ile katılan sanıklar … ve … tarafından temyiz edilmekle, dosya okunarak incelendi;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan sanık … müdafiinin, sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmü ile sınırlı olarak temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.
1) Sanık … hakkında katılan …’a karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne, sanık … hakkında katılan …’a karşı mala zarar verme ve katılanlar … ile …’e karşı basit kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiinin ve katılanlar … ve …’ün temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanıklar müdafii ve katılanların temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık … hakkında katılanlar … ve …’e karşı silahla tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılanların temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanığa atılı tehdit suçunun Kanun maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/2. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, sanığın savunmasının alındığı 18.04.2013 tarihinden inceleme tarihinde kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, katılanların temyiz istemleri bu nedenle, yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve CMK’nin 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,

3) Sanıklar … ve … hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıkların eylemi neticesinde, katılanın yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı aynı zamanda hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyen kemik kırığının meydana geldiği olayda, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanıklar hakkında TCK’nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak TCK’nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından;
Katılan sanıklar … ve …’in eylemleri neticesinde, katılan sanık …’in ağır 4. derece kemiği kırığına neden olacak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı olayda, katılan sanık …’den kaynaklanan haksız eylemlerin ulaştığı boyut gözetildiğinde, sanıkların cezasında TCK’nin 29. maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından;
Sanıklar hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların katılan …’e yönelik nitelikli kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanıklar savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre hükümlerde eleştirilen hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıkların, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
4) Sanık … hakkında katılan …’a karşı mala zarar verme ve katılanlar … ile …’e karşı basit kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafii ve katılanların temyiz sebeplerinin incelenmesinde;

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçların sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanık savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma sebepleri dışında hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine; katılanların, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
a) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan …Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2009 tarih ve 2009/41 Esas – 2009/784 Karar sayılı ilamına konu suçun 5237 sayılı TCK’nin 155/2. maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçuna ilişkin olduğu ve bu suçun 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılması karşısında; TCK’nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, tekerrüre esas alınan ilamda yer alan suça ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi lüzumu,
b) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezalarına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra, 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılanların temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.01.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.