YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10237
KARAR NO : 2021/12391
KARAR TARİHİ : 17.09.2021
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/03/2012 tarihli ve 2010/258 esas, 2012/27 karar sayılı kararı ile 17 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü …’nın, bu cezasının infazı sırasında, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Yalvaç T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı’nın 16/10/2020 tarihli ve 2020/1658 sayılı kararına yönelik şikayetin kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Yalvaç İnfaz Hakimliğinin 02/11/2020 tarihli ve 2020/508 esas, 2020/515 karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2020 tarihli ve 2020/472 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün açığa ayrılma şartlarını taşıyıp taşımadığı, firar eylemi nedeniyle hücre cezasının infaz edilip edilmediği, hükümlünün eyleminin ilk firar eylemi olup olmadığı ve sair hususlar yönünden infaz dosyası getirtilmeden ve ayrıca 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununun ”İnfaz hakimi, inceleme sonucunda şikayeti yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir” şeklindeki 6/3 maddesi gözetilmediği gerekçesiyle Yalvaç İnfaz Hakimliğince verilen şikayetin kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
1)Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2014/21345 esas, 2014/20587 karar sayılı ilamında belirtilen ” …kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesinden sonra hükümlünün işlemiş olduğu başka suçlardan dolayı kesinleşerek gelen ilâmların 5275 Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesi kapsamında yapılan içtiması sonucu elde edilen toplam 8 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/1-a ve 6/2-a maddelerinde belirtilen yasal sürelerin dolmuş olması ve 5275 sayılı Kanun’un 99. maddesindeki ‘Bir kişi hakkında hükmolunan herbir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.’ şeklindeki yasal düzenleme ile 5275 sayılı Kanun’un 107. maddesinde yer alan cezaların içtimaı müessesesinin şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik olması, kapalı infaz kurumuna iade kararının bu kararın verildiği ilâm dışındaki 5275 sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik içtima edilecek diğer ilâmlar açısından açığa ayrılma yönetmeliği kapsamında “açığa ayrılmaya engel bir durum” teşkil edeceğine dair hükümlü aleyhine değerlendirme yapmayı gerektirir yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ” şeklindeki açıklamalara nazaran, kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının denetimli serbestlik tedbiri ile infaz edilen ilâma ilişkin olarak uygulanması gerektiği, hükümlünün sonradan kesinleşerek gelen ilâmları yönünden açığa ayrılma şartlarını taşıması halinde kapalıya iade kararının engel bir durum yaratmayacağı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2)5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271/2. maddesinde yer alan, “İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.” şeklindeki hükmü karşısında, itirazın kabulü halinde itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06/05/2021 gün ve 94660652-105-32-1053-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinin 23/11/2020 tarihli ve 2020/472 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.