YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10144
KARAR NO : 2021/12025
KARAR TARİHİ : 10.09.2021
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten öldürme suçundan sanık …’in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 448, 65/3, 51/2, 59/2, 31, 40 ve 71. maddeleri uyarınca 10 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair … Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2001 tarihli ve 1997/46 Esas, 2001/25 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un 1/4. maddesi uyarınca hükümlünün cezasının infazının şartlı olarak ertelenmesine ilişkin aynı Mahkemenin 03/04/2002 tarihli ve 2002/90 müteferrik sayılı kararını müteakip, sanığa isnat edilen suçun zamanaşımı süresinin dolduğu ve 4616 sayılı Kanun’un 4/2. maddesindeki şartların sanık lehine gerçekleştiğinden bahisle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 27/11/2013 tarihli ve 2013/195 Esas, 2013/235 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçtan dolayı cezalandırılmasına dair … Ağır Ceza Mahkemesinin 15/02/2001 tarihli ve 1997/46 Esas, 2001/25 sayılı kararının Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 11/03/2002 tarihli ve 2001/3884 Esas, 2002/707 Karar sayılı ilâmı ile onanmasını müteakip, adı geçen hükümlünün talebi üzerine 4616 sayılı Kanun’un 1/4. maddesi uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına … Ağır Ceza Mahkemesince karar verilmiş ise de,
4616 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 3. fıkrasının son paragrafında yer alan, “23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde ölüm, müebbet ağır hapis ve üst sınırı on yılı aşan şahsî hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış olan sanıkların yargılamaları yapılır. Yapılan yargılama sonunda mahkûmiyetine karar verilenlere de hükmün kesinleşmesinden sonra bu maddedeki şartla salıverilme hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, 4616 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih olan 22/12/2000 tarihinden önce kesinleşmeyen ve yukarıdaki fıkra kapsamına giren suçlardan dolayı yargılamanın devam edeceği ve hükmün kesinleşmesinden sonra ancak infaz aşamasında 4616 sayılı Kanundaki şartla salıverilme hükümlerinin uygulanacağı, bu şekilde kesinleşen hürriyeti bağlayıcı mahkûmiyetler için davanın ve infazın ertelenmesi kararı verilemeyeceği, kesinleşen hüriyeti bağlayıcı cezalar için şartla tahliye kararı verilip, bu tarihe göre hesaplanacak süre sonunda bihakkın tahliye tarihine göre yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği, Mahkemesince de 03/04/2002 tarihli ve 2002/90 müteferrik sayılı hükümlünün cezasının infazının şartlı olarak ertelenmesine dair kararın zımnen şartla tahliye kararı olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda sanığa verilen ceza miktarına göre bihakkın tahliye tarihininin de dolduğu gözetildiğinde, bihakkın tahliye tarihine göre yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, 4616 sayılı Kanun’a aykırı olacak şekilde, kesinleşmeyen mahkûmiyetler için öngörülen düzenleme uygulanmak suretiyle verilen mahkumiyetin 4616 sayılı Kanun’un 1/4. maddesi uyarınca şartları gerçekleştiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 29/04/2021 gün ve 94660652-105-04-5675-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, … Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2013 tarihli ve 2013/195 Esas, 2013/235 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.