Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/968 E. 2020/1591 K. 01.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/968
KARAR NO : 2020/1591
KARAR TARİHİ : 01.07.2020

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM :Her iki sanık hakkında ayrı ayrı; TCK’nin 37, 81, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca; 10 yıl hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve kasten yaralama suçları nedeniyle verilen hükümlerin incelenmesinde, yerel mahkemece hükmolunan cezaların miktarı gözetildiğinde istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5271 sayılı CMK’nin 286/2-a maddesi uyarınca temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK’nin 298. maddesi gereğince sanık … müdafiinin temyiz isteminin REDDİNE karar verilmiştir.
5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ”sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar” ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile ”uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir” şeklinde değiştirildiğinden, sanıklar … ve … müdafilerinin duruşmalı inceleme isteminde, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Sanıklar … ve … hakkında maktul …’e karşı öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddi kararına karşı sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 18.02.2019 tarihli ve
2018/2569 esas, 2019/385 sayılı kararında bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … ile sanık … müdafiinin, TCK’nin 25. ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin delillerin hatalı değerlendirildiğine, haksız tahrik hükmünün üst hadden uygulanmaması gerektiğine, TCK’nin 82/1-a-e maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek boyutta husumet olmadığı, sanık …’in elindeki silahın şarjöründe 5 adet mermi olmasına rağmen ateş etmeyip silahın kabzası ile maktulün kafasına vurması, sanık … ile birlikte maktul üzerinde ortak hakimiyet kurarak, sanık …’in silah kabzasıyla, sanık …’un ise sopa ile maktulün kafasına vurarak kafada lineer kırık oluşturacak şekilde yaraladıktan sonra eylemlerini kendi iradeleri ile sonlandırmaları ve tanık …’ın 112 ve 155’i aradıktan sonra maktulün ayağa kalkıp ilerlediği sırada, sanık … ile …’ın “kaçma polis gelecek” diyerek maktulün olay yerinden ayrılmaması için olay yerinde beklediklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların kasten yaralama sonucu ölüm biçiminde sabit olan eyleminden ötürü TCK’nin 87/4 maddesi 2. cümle uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suç nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Maktulün boşandığı eşi …’ın kardeşleri olan sanıklara karşı gerçekleşen ve süregelen davranışların ulaştığı boyut nazara alınarak 12 yıldan 18 yıla kadar tahrik öngören TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında azamiye yakın tahrik indirimi yerine azami oranda indirim yapılarak sanıklara eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bozma sebebine göre ve temyiz incelemesi haricinde tutuklu kalınan süre dikkate alınarak sanıkların tahliye taleplerinin reddine 01.07.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.