Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/5628 E. 2021/1319 K. 15.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5628
KARAR NO : 2021/1319
KARAR TARİHİ : 15.02.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 188/4, 188/5, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 20 yıl hapis ve 11.240.00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2015 tarihli ve 2014/88 esas, 2015/150 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 18/02/2016 tarihli ve 2016/379 esas, 2016/460 sayılı kararı ile sanık yönünden temyiz isteminin esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini müteakip, infaz savcılığınca infazda tereddüt oluştuğundan bahisle örgüt mensubu olan hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanunun 58/9. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/05/2016 tarihli ve 2016/359 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 58/9. maddesinde “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.” ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107/4. maddesinde “Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.” şeklinde düzenlemelere yer verildiği,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/06/2014 tarihli ve 2013/4273 esas, 2014/7365 sayılı kararında, 5237 sayılı Kanun’un 58/9. maddesindeki düzenlemenin infaza ilişkin olup kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak suçlarından ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan mahkûm olan sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanması hususunda Mahkemesince her zaman karar verilebileceğinin belirtildiği, somut olayda örgüt mensubu suçlu olan ve bahse konu suçları örgüt kapsamında işleyen hükümlü hakkında Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/04/2015 tarihli ve 2014/88 esas, 2015/150 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükümlerinin infazının 5275 sayılı Kanun’un 107/4. maddesi gereğince yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2016 tarihli ve 2016/359 değişik iş sayılı kararına yönelik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu;
Dairemizin 02.11/2020 tarihli ve 2019/3857 esas, 2020/2638 karar sayılı ilamı ile; Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.05.2016 tarihli ve 2016/359 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2020 tarihli ve 2019/94329 sayılı yazısı ile; “Suç işlemek amacıyla teşkil etmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum olan hükümlünün cezasının infazının suç tarihinin 2005 yılından önce olması nedeniyle 647 sayılı Kanun ve 2148 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılması gerektiği,” gerekçesiyle itiraz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2)Dairemizin 02.11/2020 tarihli ve 2019/3857 esas, 2020/2638 karar sayılı kanun yarararına bozma kararının KALDIRILMASINA,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.04.2007 tarihli ve 2007/10-71 esas, 2007/98 karar sayılı kararında açıklandığı gibi 5237 sayılı Kanunun 58. maddesinde düzenlenmiş bulunan tekerrür, güvenlik tedbirlerine ilişkin bölümde yer almakta ise de, anılan düzenleme maddi ceza hukukuna ilişkindir. Hükümlülüğün yasal sonucu olmaması nedeniyle 5275 sayılı Kanunun 98 vd. maddeleri uyarınca infaz aşamasında bu konuda karar alınması mümkün olmadığından;
Hükümlü … hakkında 13.03.2001 tarihinde işlediği suç işlemek amacıyla teşkil etmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan 5237 sayılı TCK’nin 188/3,4,5, 62 ve 49. maddeleri uygulanmak suretiyle verilen ve Yargıtay 10.Ceza Dairesinin 18.02.2016 tarih, 2016/379 esas ve 2016/460 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin
14.06.2015 tarih, 2014/88 esas ve 2015/150 karar sayılı Kararında 5237 sayılı TCK’nin 58/9. maddesinin uygulanması yönünde bir karar verilmediği gibi suç tarihi itibariyle 58/9. maddesinin uygulanmasıda mümkün görülmediğinden, bu madde hükmünün uygulanmaması yönünde Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.05.2016 tarihli ve 2016/359 değişik iş sayılı Kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmaması nedeniyle bu karara yönelik yapılan kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.