Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/5591 E. 2021/1680 K. 17.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5591
KARAR NO : 2021/1680
KARAR TARİHİ : 17.02.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, suç üstlenme
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Basit yargılama usulüne ilişkin düzenleme içeren ve 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesinde yer alan, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükmün, Asliye ceza mahkemelerinde görülen davalar yönünden uygulanabilir olduğu anlaşılmakla, tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanığın, 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi gereği tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle, CMK’nin 231/11. maddesi gereği hükümlerin açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesine ait, 19/11/2015 tarihli, 2015/239 Esas ve 2015/850 Karar sayılı ilama konu, 5237 sayılı TCK’nin 106/1-2. maddesinde yer alan ve 16/02/2015 tarihinde işlendiği anlaşılan “Tehdit” suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, mahkemesince, 29/04/2019 tarihli, 2015/239 Esas ve 2015/850 Karar sayılı ek karar ile 5271 sayılı CMK’nin 254/2. maddesi gereği uzlaşma nedeniyle düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla, bahse konu ilamın hükmün açıklanmasına esas alınamayacağı gözetilerek, sanığın, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı başka bir suç nedeniyle ihbara konu başkaca ilamın bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2) Güncel adli sicil kaydına göre suç tarihinde herhangi bir mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, TCK’nin 270/1. ve 62. maddeleri gereği hükmolunan netice “25 gün” hapis cezasının, TCK’nin 50/3. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Temyiz talebi üzerine, gölge dosya tanzimi ile Yargıtay’a gönderilen dosyada, soruşturma aşamasına ait tek evrakın iddianameden ibaret olduğu, sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükme esas alınan adli muayene raporunun, aslı ya da onaylı suretinin dosyada ve/veya UYAP ortamında bulunmadığı, hazırlık aşamasındaki anlatımları dosyaya etki edecek tanık beyanlarının, sanık savunmasının ve mağdurlara ait ifade tutanaklarının dosya arasına eklenmediği anlaşılmakla, bahse konu evrakların asılları ya da onaylı suretlerinin denetime imkan sağlayacak şekilde dosyaya eklenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.