Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/5212 E. 2021/8964 K. 25.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5212
KARAR NO : 2021/8964
KARAR TARİHİ : 25.05.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, mala zarar verme
HÜKÜMLER :1)Sanığın katılan …’a karşı nitelikli kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması,
2)Sanığın 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve 5237 sayılı TCK’nin 62, 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 740 TL adli para cezası ile cezalandırılması,
3)Sanığın katılan …’a karşı mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nin 151/1, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılması

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında nitelikli kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrikin varlığı ve takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; meşru savunma olduğuna, haksız tahrik indiriminin üst sınırdan uygulanmadığına, silah taşıma suçundan ceza verilmemesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddiyle, hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan ve basit yargılama usulüne tabi olan TCK’nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun bu usule tabi olmayan suçlarla birlikte işlendiği, 5271 sayılı CMK’nin 251/8. fıkrasında düzenlenen “basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.” hükmü uyarınca mala zarar verme suçu yönünden de basit yargılama usulü uygulanamayacağı kaldi ki 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hüküm uyarınca, basit yargılama usulünün Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen davalar yönünden uygulanamayacağı anlaşılmakla, tebliğnamenin bu yöndeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri indirim hükümlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin; ceza verilmemesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine,
Ancak;
a) Hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 151/1. maddesinde düzenlenen “mala zarar verme” suçunun uzlaşma kapsamına alınması ve yine 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresinin eklenmesi suretiyle yapılan değişiklik nedeniyle uzlaşmaya tabi bir suçun tabi olmayan bir suçla farklı mağdurlara karşı işlenmesi halinde uzlaşmaya tabi hale geldiği, bu nedenle sanığın katılan …’a yönelik gerçekleştirmiş olduğu mala zarar verme suçunun uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Kabule göre de;
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.05.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.