Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/4521 E. 2021/6741 K. 13.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4521
KARAR NO : 2021/6741
KARAR TARİHİ : 13.04.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Olası kastla yaralama
HÜKÜM : Sanık …’ın mağdur …’ı olası kastla yaralama suçundan TCK’nin 86/1-3-b-e, 21/2, 62, 53, 58 maddelerine göre 2 yıl hapis cezasına mahkumiyetine dair; … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin 04.03.2020 tarihli ve 2019/3544E-2020/667K sayılı kararı

TÜRK MİLLETİ ADINA

… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, bozma üzerine vermiş olduğu 04.03.2020 tarihli ve 2019/3544E-2020/667K sayılı kararının, Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii, katılan … vekili ve katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, Dairemizin 24.09.2019 tarihli ve 2019/2423E-2019/3926K sayılı bozma ilamına uygun olarak kurmuş olduğu hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 04.03.2020 tarihli ve 2019/3544E-2020/667K sayılı kararının, tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun

olduğu anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının, katılan … vekilinin ve katılan Aile Bak. vekilinin; sanığın mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğine, sanık müdafinin; sanığın mağdur …’a yönelik suç işleme kastı ile hareket etmediğine, beraat etmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üyeler … ve …’in; sanık …’ın çocuk mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiğine yönelen karşı oyları ve oy çokluğu ile 13/04/2021 gününde karar verildi.

KARŞI OY:

Sanık …’ın maktul …’i kasten öldürdüğü sübuta eren olayda, maktulenin olay sırasında yanında oturan 11 yaşındaki kardeşi mağdur …’ın kafasından saçma taneleri ile yaralanması eyleminin kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğunu düşündüğümüzden Dairemiz çoğunluğunun sanığın mağdur …’a karşı eylemini olası kast ile yaralama olarak kabul eden görüşüne katılmıyoruz.
Şöyle ki;
Dosya kapsamına göre sanık, kendisi ile evlenmek istediği ancak bu talebinin kabul edilmemesi üzerine sinirlendiği maktulenin evine olay günü güneşin batmasından 1 saat kadar önce motosikletle gelmiş ve gelirken yanında getirdiği yarı otomatik av tüfeği ile maktule ve mağdur evin avlusunda masanın kenarında oturdukları sırada 16 metre mesafeden, mağdurlardan kod farkı olarak 2 metre yüksekten nişan alarak 8 el ateş etmiş (Kartuşlar toplu halde olay yerinde bulunmuştur.) ilk atışla kafasından üç saçma ile yaralanan mağdur … kendisini yere atıp sürünerek evin mutfak kısmının kapısından içeri kaçıp devam eden atışlardan kurtulmuş ancak maktule oturduğu yerde yapılan atışlardan korunamadığı için kafa, boyun, göğüs, karın, bacaklar bölgesinden çok miktarda av tüfeği saçma
tanesi ile yaralanarak olay yerinde ölmüştür. Maktule hakkındaki kasten adam öldürme suçundan sanığın cezalandırılmasına dair karar Dairemizce onanarak kesinleşmiş, yerel mahkemece sanığın yaşı küçük olan … ‘a eylemi olası kast altında nitelikli öldürmeye teşebbüs olarak kabul olunmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi bu kararı … …’a karşı sanığın eylemi kasten öldürmeye teşebbüs olur gerekçesi ile bozulmuş, bu kararın temyizi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararı da Dairemizce sanığın … …’a karşı eylemi olası kast altında yaralama olur gerekçesiyle bozulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi Dairemizin bozma ilamına uyarak sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçunu oluşturduğu gerekçesi ile mahkumiyet hükmü kurmuştur. Ancak bu kabul ve bu kabulü tasdik eden Dairemizin çoğunluk görüşünün dosya kapsamı ile uyuşmadığı kanaatindeyiz.
Görüşümüzün gerekçelerini şöylece anlatabiliriz:
1)Sanık, olay günü maktule ve mağdurun yaşadığını bildiği eve gelirken maktulü vurmak için geldiğine dair bir mektup bırakmıştır. Bu mektup içeriği ve yine sanığın motosikletle gelirken yanında yarı otomatik tüfekle gelmesi, sanığın olay öncesinde öldürme kastı ile hareket ettiğinde tereddüt bırakmamaktadır.
2)Sanığın yarı otomatik av tüfeği ile ateş ettiği yerde bulunan (Sanık da buradan sıktığını kabul etmiştir.) 8 adet kartuşun yerinden maktullerin oturduğu avluyu gören olay yeri inceleme görevlilerince çekilen fotoğraflara bakıldığında ateş edilen yerden 2 metre kod olarak aşağıda bulunan maktul ve mağdurun oturdukları konum ve özellikle de mağdurun oturduğu iskemlenin konumunu sanığın çok net olarak görebildiği, maktulün ise atışlar sırasında duvarın kenarında oturup vurularak oturduğu iskemlede kaldığı bu yerin ise oradaki ağaç dalları ile kısmen kapatıldığı, net görülemediği mevcut fotoğraflardan açıkça görülmektedir. (Yani sanık ben ateş etmeden mağduru orada görmedim savunması dosyadaki resimler ve belgelere göre gerçeği yansıtmamaktadır.)
3)Mağdur … her aşamada aynı şeyleri söylemiştir, “…birden patlama sesi duyduk sanığın ateş ettiğini gördük ben kafamdan yaralanmıştım, ben hemen içeriye doğru kaçtım ancak ablam kaçamadı Emrah ablama 8 el ateş etti ablam vuruldu…” mağdur yapılan keşifte de kendisi ilk atıştan vurulunca kendisini oturduğu iskemleden yere attığını ve sürünerek içeriye girdiğini, atışların devam ettiğini ablasının vurularak öldüğünü söylemiştir.
Sanık, kendisi mağduru görmeden ateş ettiğini söylese de 16 metreden, 8 el içerisinde saçma taneleri bulunan av tüfeği ile aynı masa etrafında (Olay anında mağdurla maktule arasında 1.2 metre mesafe vardır.) bulunan iki kişiye (Mağdurun oturduğu iskemlenin yerini net olarak görerek) sıkmıştır. Mağdur kendini yere atarak kurtarmış olması sanığın kastını, hareketini ve neticeye göre belirlenen sorumluluğunu değiştiremez.

Dairemizce birçok dosyada uygulaması yerleştirilen mutlaklık tanımı burada kendini göstermektedir. 16.25 metre gibi tüfekle atışlarda etkili sayılan mesafede görerek 8 el ateş edilen kişinin bir anda (ilk atışla kafasında 3 isabet zaten vardır) kendini yere atarak art arda sıkılan diğer kartuşlardan kurtulmuş olması sanığın doğrudan kastını olağan kasta çeviremez. Olayın oluş şekli, tarafların konumları, havanın aydınlık oluşu, olay yerinde saçmaların dağılımını gösteren fotoğraflara bakıldığında mağdur kaçmadığında kendisinin de ölümünün mutlak olduğunu kabul etmek zaruridir. Maktul kaçmasa idi art arda yapılan atışlardan hayatını kaybedeceği tarafımızdan mutlak görülmüştür.
Maktule, sanığın yanında duvar önünde oturduğu için sıkılan silahtan kaçarak kendini kurtaramamıştır. Hem maktulenin vücudunda hem de masanın konulduğu avlunun duvarında yüzlerce saçma deliği mevcuttur.
Tüm bu açıklamalarımız doğrultusunda maktule ile yan yana oturan ve sanığın bulunduğu yerden net görüldüğü anlaşılan mağdura durmaksızın çömelip nişan alarak ateş ettiği dosyadaki bilirkişi raporuyla belirlenen ve 8 el ateş eden sanığın mağdurun da mutlak suretle ölebileceğini bildiği ve atışlarını sürdürerek bu sonucu istediği ancak mağdurun kendini yere atarak ölümden kurtulduğunu düşündüğümüzden sanığın mağdur …’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunda cezalandırılması gerektiği kanaatindeyiz.