YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4507
KARAR NO : 2021/6748
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten öldürmeye teşebbüs suçuna yardım etme
HÜKÜMLER : 1- … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin
29/11/2019 tarih, 2018/128 (E) ve 2019/471
(K) sayılı ilamı ile;
A- Sanık … hakkında;
…’ye yönelik kasten insan
öldürmeye teşebbüsten 5237 sayılı TCK’nin
81, 35/2, 53, 58. maddeleri uyarınca 12 yıl
hapis;
B- Sanık … hakkında;
…’ye yönelik kasten insan
öldürmeye teşebbüsten 5237 sayılı TCK’nin
81, 35/2, 39/2-c, 53, 58. maddeleri uyarınca
6 yıl hapis;
C- Sanık … hakkında;
…’ye yönelik kasten insan
öldürmeye teşebbüsten 5237 sayılı TCK’nin
81, 35/2, 39/2-c, 53, 58. maddeleri uyarınca
6 yıl hapis;
2- Hapis cezalarına yönelik istinaf isteminin
Esastan Reddine dair … Bölge Adliye
Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25/06/2020
tarih, 2020/1227 E. ve 2020/970 K. sayılı
kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık … müdafii 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz isteminde bulunmuş ise de; hükmün CMK 286/2-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ise; gerekçeli kararın kendisine, 15.07.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine karşın, 01.09.2020 tarihinde CMK’nın 295. maddesinde belirtilen 15 günlük yasal süresinden sonra temyiz dilekçesi verdiği ve işin tutuklu olmasına nazaran adli tatil içerisinde de temyiz süresinin işleyeceği anlaşıldığından CMK’nın 298/1. maddesi gereğince temyiz istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/1227 Esas, 2020/970 Karar sayılı kararının sanıklar … ve … müdafileri tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Sanık … müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de; 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 299. maddesi uyarınca REDDİYLE incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar … ve … hakkında hükmedilen kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten öldürmeye teşebbüs suçuna yardım etme suçlarına ilişkin hapis cezalarının beş yılın üzerinde olması nedeniyle CMK’nın 286/2.b maddesi gereğince, verilen kararların temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/1227 Esas, 2020/970 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine dair” hükmün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık … müdafiinin suç vasfına, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık … müdafiinin suç vasfına, takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271
sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “… 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.04.2021 gününde sanıklar … ve Sadık’ın eyleminin TCK 37/1. delaletiyle kasten silahla yaralama olarak değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle Üye …’in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2020/4507 E. 2021/6748 K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, sanıklar … ve …’ın mağdur …’yi kasten öldürmeye teşebbüsten değil, müşterek fail olarak mağdurun hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde kasten yaralama suçundan cezalandırılmaları gerektiğinden bahisle katılmamaktayım.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin uyumlu içtihadına göre, gerçekleştirilen eylem kasten öldürme&kasten yaralama olarak vasıflandırılırken, failin söz ve davranışları, suçta kullanılan alet ve kullanılış şekli, mağdurun vücudundaki isabet yerleri, sayısı ve harabiyetleri, eyleme son veriliş şekli birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır.
Yerel Mahkemece, sanık …’ın elindeki 9 mm çapındaki tabanca ile mağdur …’ın bacaklarına doğru 10 el ateş ettiği, mağdura yönelik eylemini tamamladığı düşüncesiyle kıraathaneden çıkarak kendisini beklemekte olan sanık …’ın yanına giderek “hadi gidelim, tamam vurdum” dediği kabul edilmiş, eylem vasıflandırılırken “…’ın bacaklarında 9 ayrı delik oluşturacak şekilde yaraladığı … ölüm neticesini doğurmaya elverişli 9×19 mm çapındaki tabanca atışıyla hedef alınan vücut nahiyesine çok sayıda yapılan atışlarda mermi girişi ile geniş doku ve kemik defekti (eksikliği, kaybı) yanında ana damar ve sinir paketinin tamamen parçalanıp ani ve bol miktarda kan kaybı sonucu kısa sürede ölümün meydana gelebileceğinin bilinen bir durum olması nedeniyle” eyleme bağlı olarak açığa çıkan kastın öldürme olduğu gerekçesiyle eylem kasten öldürme olarak vasıflandırılmış, eylem teşebbüs aşamasında kaldığından TCK’nin 35. maddesi uyarınca verilen cezadan indirim yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; sanıklar … ve Sadık’ın aralarında husumet bulunan mağdur …’ın bulunduğu kıraathaneye birlikte geldikleri, sanık …’ın 9 mm çapındaki tabancası ile rastgele ateş ederek kıraathanenin içine girdiği, sanık …’ın ise 7.65 mm çaplı tabancası ile kıraathanenin dışında ateş ederek kıraathaneye herhangi birinin girmesine engel olduğu, kıraathanenin içine giren sanık …’ın mağdurun dizlerinin altına doğru 7-8 el ateş ettiği, olay yeri inceleme raporunda tespit edilen yerdeki fayanslarda oluşan mermi sekme izlerine göre atışlardan üçünün mağdura isabet etmediği, diğer atışlardan üçünün mağdurun sağ dizinin alt kısmına aralarında yaklaşık 10 ar cm mesafe olacak şekilde, birinin veya ikisinin ise sol diz altından ayağına doğru isabet bulduğu, mağduru bacağından vuran sanık …’ın kıraathanenin dışında bekleyen sanık … ile birlikte olay yerinden kaçarak uzaklaştığı olayda; sağ diz altındaki isabetlerin herhangi büyük damar veya sinir hasarı oluşturmaksızın kemik kırığına neden olduğu, sol diz altındaki isabetin ise kemik kırığı ile birlikte sol anterior ve posterior tibial arterdeki yaralanma nedeniyle hayati tehlike oluşturduğu anlaşılmıştır.
Yerel Mahkemenin gerekçesinde belirttiği gibi bacak bölgesinde oluşan toplu girişlerde “geniş doku ve kemik defekti (eksikliği, kaybı) yanında ana damar ve sinir paketinin tamamen parçalanıp ani ve bol miktarda kan kaybı sonucu kısa sürede ölümün meydana gelebileceği” bilinen bir gerçektir. Özellikle bacağın diz üstünden başlayıp kasık bölgesine yaklaştıkça yoğunlaşan ana damarların hasar görmesi “muhakkak” ise kastın yaralama değil, öldürme olarak kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Dairemizce, av tüfeği ile gerçekleştirilen ve doku kaybına yol açan toplu saçma girişlerinde ana damar ve toplu sinir paketinin isabet alması mutlak olduğundan, bilinen bu durumdan fail sorumlu tutulmaktadır. Somut olayda sanık … özellikle aynı bölgeyi hedef gözetmeden mağdurun her iki bacağının diz altına doğru 7-8 el rastgele ateş etmiş, mağduru vurduktan sonra olay yerinden kaçmış ve dışarıda kendisini bekleyen sanık …’a “hadi gidelim, tamam vurdum” demiştir. Failin mağduru vurduğunu söylemesi öldürme suçlarında olabileceği gibi silahla yaralama suçlarında da söz konusu olabilir.
Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’ın mağdur …’ın bacaklarının diz altı bölgelerine doğru birden çok ateş etmesi yaralama kastını ortaya koyacağından ve yaraların niteliğine göre ölüm sonucunun alınması “muhakkak” olarak değerlendirilemeyeceğinden, yaralama kararını birlikte alan ve fiil
üzerinde ortak hâkimiyet kuran sanıklar … ve Sadık’ın eyleminin müşterek fail sıfatıyla TCK’nin 37/1, 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri kapsamında “kasten yaralama” suçu olarak değerlendirilmesi ve temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sanıklar … ve Sadık hakkında kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan mahkûmiyet hükümlerinin ONANMASINA ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.
Muhalif Üye