YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4456
KARAR NO : 2021/6740
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Öldürmeye teşebbüs, tasarlayarak öldürmeye azmettirme
HÜKÜMLER : 1) Sanık …’in tasarlayarak öldürmeye azmettirme suçundan CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ve sanık …’in kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, TCK 81/1, 35, 53 ve 58. maddelerine göre 15 yıl hapis cezasıyla mahkumiyetine dair; Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 30.05.2019 tarihli ve 2018/189E-2019/268K sayılı kararı
2) Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddine ve sanık … hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün kaldırılması ile sanığın öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81, 35, 53 ve 58 maddelerine göre 12 yıl hapis cezasıyla mahkumiyetine dair; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 15.06.2020 tarihli ve 2019/1785E-2020/705K sayılı kararı
TÜRK MİLLETİ ADINA
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 15.06.2020 tarihli ve 2019/1785E-2020/705K sayılı kararının, sanık … müdafii ve katılan … vekili tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Dosya incelendi,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Katılan … vekilinin; süre tutum dilekçesinde temyiz sebepleri bildirmediği, gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra da temyiz sebepleri içeren bir dilekçe sunmadığı anlaşılmakla, temyiz talebinin CMK’nin 294/1, 295/1 ve 298/1. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2- Sanık … hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme hasren yapılan incelemede;
Sanık … hakkında; mağdur …’a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafii ve katılan vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın mağdura yönelik kasten öldürme suçundan TCK’nin 81, 35, 53, 58 maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 15.06.2020 tarihli ve 2019/1785E-2020/705K sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin; suç vasfına, keşif yapılması gerektiğine, delillerin hatalı değerlendirildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/1. maddesi gereğince “Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üye …’in; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin hüküm sonunda CMK’nin 232/6. maddesi gereği taraflara temyiz dilekçesini sebep bildirerek vermeleri gerektiğine, sebepsiz temyizin geçerli olmayacağına dair bir şerh içermeyen kararının yasal mevzuata aykırı olduğu, ayrıca katılan vekilinin temyiz dilekçesinde temyiz sebebi bildirmek zorunda olmadığına ve katılan vekilinin temyizi doğrultusunda da inceleme yapılması gerektiğine yönelen karşı oyu ve oy çokluğu ile, sanık … hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden oy birliği ile, 13/04/2021 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
5271 sayılı CMK’de olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1.md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295.md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay…… ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301 md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK’de olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK’nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re’sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
5271 sayılı CMK’nin 232. maddesinin başlığında Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar düzenlenmiş olup CMK’nin 232/6. fıkrasında; Hüküm fıkrasında, 223’üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan Yasaya aykırılıkların tamamını re’sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK’nin 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı
merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yasa koyucu CMK’nin 232/6. maddesinde kararı veren mahkemenin hükmünde bu karara karşı yasa yollarının neler olduğunu süresini ve merciini tereddüte mahal vermeyecek şekilde kararında belirtmesi gerektiğini belirtmiş ancak bu düzenlemeden daha sonra yürürlüğe giren mevzuatla mahkeme kararlarının temyizinin sebep içermesi gerektiği sebepsiz temyizin geçerli olmayacağı öngörülemediğinden olacak ki mahkemenin kararında temyiz sebebinin de dilekçede bulunması gerektiğini mahkemenin kararında bildirilmesi yasada düzenlenmemiştir. Uygulamada da böyle bir bildirim yapılmamaktadır.
CMK’deki temyiz sebebi ile bağlılık ilkesi uygulanacak ise temyiz sebebi bildirilmeden yapılan temyizlerin geçersiz sayılacağını ve hak kayıplarının yaşanabileceğini açıkça gören yargı mercilerinin bunun CMK’nin 232/6. md gereği davanın taraflarına kısa kararın son kısmında açıkça bildirilmesinin yasanın zorunlu bir sonucu olduğunu düşünmekle beraber yürürlükte olan mevzuat gözönüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin yargıtay dairesince reddolunacağı ancak Yargıtay Cumhuriyet Savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı bununda vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10, 11, 36, 90 md. ile Avrupa insan hakları sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adna TBMM tarafından yapıldığını ancak bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay dairemiz tarafından CMK de sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK’nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK’nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse
dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifim. Saygılarımla.