Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/4185 E. 2021/8486 K. 20.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4185
KARAR NO : 2021/8486
KARAR TARİHİ : 20.05.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar müdafiinin temyiz talebinin, sanıklar hakkında katılana karşı “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan kurulan hükümlere; katılanın temyiz dilekçesine yansıttığı açık iradesi kapsamında temyiz isteminin, sanıklar … …ve …haklarında kurulan hükümlere yönelik olduğunun tespiti ile yapılan incelemede;
1) Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan delillerin karar yerinde incelenmesiyle, suç vasfının tayininde, suçun sübutunun kabulünde, haksız tahrike ve takdiri indirim sebeplerine dayalı cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecelerinin takdiriyle ulaşılan vicdani kanaatin dosya kapsamına uygun şekilde gerekçelendirilmesi suretiyle kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin, suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne, haksız tahrik uygulama oranının yetersizliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2) Sanıklar … ve … haklarında kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafii ve katılanın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümlerden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan delillerin karar yerinde incelenmesiyle, suç vasıflarının tayininde, suçların sübutunun kabulünde, haksız tahrike ve takdiri indirim sebeplerine dayalı cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecelerinin takdiriyle ulaşılan vicdani kanaatin dosya kapsamına uygun şekilde gerekçelendirilmesi suretiyle kurulan hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar müdafiinin, suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne, haksız tahrik uygulama oranının yetersizliğine; katılanın, eksik ceza tayinine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılanın temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Toplanan delillerin karar yerinde incelenmesiyle, suç vasfının tayininde, suçun sübutunun kabulünde, haksız tahrike dayalı cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik derecesinin takdiriyle ulaşılan vicdani kanaatin dosya kapsamına uygun şekilde gerekçelendirilmesi suretiyle kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin, suç vasfında yanılgıya düşüldüğüne ve haksız tahrik uygulama oranının yetersizliğine; katılanın eksik ceza tayinine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanıkların iştirak halinde işledikleri suç sebebiyle kurulan hükümlerde, sanık …’ün tekerrüre esas olmayan sabıka kayıtlarının bulunduğu; sanıklar İsmet ve Çetin’in ise tekerrüre esas mahkumiyetleri bulunduğu halde kazanılmış hak müessesesi gereği 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereği tekerrür hükümlerinin uygulanamadığı anlaşılmakla, adı geçen sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesi gereği (1/6) oranlarında takdiri indirim sebebi uygulanmasına karar verildiği halde, sanık … hakkında “adli sicil kaydı nazara alınarak yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememizce olumlu kanaate ulaşılamadığından, suça meyilli kişiliği nedeniyle” şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesinin uygulanmamasına karar verilerek, hükümler arasında çelişkiye neden olunması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
b) Sanık hakkında kasti suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, hükümden sonra, 15/04/2020 tarihinde yürürlüğe giren, 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının 1. cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin eklenmiş olması gözetilerek, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.