YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2219
KARAR NO : 2021/12850
KARAR TARİHİ : 28.09.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜMLER : Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2019 tarih ve 2019/208 (E) ve 2019/491 (K) sayılı kararı ile,
1) Sanık …’in maktul …’i
nitelikli kasten öldürme suçundan 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair;
2) Sanık … ’ın maktul …’i nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK’nin 82/1-d, 62/1, 53/1 ve 63/1. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile mahkumiyetine dair kararı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık hakkında elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan … Hizmetler Bakanlığı vekilinin; sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmasına rağmen beraatine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle; hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık … A Karam hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, kurulan hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; duruşmada ve temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü eksik soruşturma ve kovuşturma ile hüküm kurulduğuna, sanık …’nın tanık değil sanık olup yalan söylediğine ve beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğuna, sanığın maktul bebeğe yönelik kasten hareketi olmadığına, öldürme kastının bulunmadığına, sanığın eyleminin TCK’nin 85. maddesi kapsamında taksirle öldürme olarak değerlendirilmesi gerektiğine, bozma sonrası kurulan temyize konu hükümde kazanılmış hak ilkesine aykırı davranıldığına, katılan … Hizmetler Bakanlığı vekilinin; sanık hakkında TCK’nin 62/1. maddesinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine;
Ancak;
a) Suç tarihinde 1 ay 20 günlük olan maktul bebek …’ın, babası sanık … tarafından öldürüldüğü anlaşılan olayda; öldürme eylemini çocuğa karşı gerçekleştiren sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 82/1-e maddesinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14/1. maddesinin “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir” şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren, 21/08/2019 tarihli duruşmada katılma kararı verilen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lehine, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan … Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 28/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
28/09/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı … …’in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … A Karam müdafii Avukatlar …, …’in yokluklarında 30/09/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.