Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/203 E. 2021/11089 K. 23.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/203
KARAR NO : 2021/11089
KARAR TARİHİ : 23.06.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
MAKTUL : …
KATILANLAR : …, …, …, …
SUÇLAR : Nitelikli Kasten Öldürme, Nitelikli Kasten Öldürmeye Teşebbüs
HÜKÜMLER : 1) Sanıklar … ve … haklarında maktul … ’i nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-a ve 53 (sanık … için ayrıca TCK’nin 58) maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile mahkumiyetlerine dair;
2) Sanık … ve … haklarında katılan …’i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nin TCK’nin 82/1-a, 35/1-2 ve 53 (sanık … için ayrıca TCK’nin 58) maddeleri uyarınca 13 yıl hapis cezaları ile mahkumiyetlerine dair; Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesinin 13/06/2019 tarih ve 2019/105 (E) ve 2019/273 (K) sayılı kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanık … ve müdafii, sanık … ve müdafiileri, katılanlar vekili

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar hakkında maktul …’i nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, sanıkların 5237 sayılı TCK’nin 82/1-a maddesi uyarınca temel cezalarının belirlendiği paragrafında maktulün soy adının “…” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanmasına karar verilen hak yoksunlukları yönünden, Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptal edilmiş olması ve hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesine “ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen” ibarelerinin infaz aşamasında dikkate alınabileceği anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların nitelikli kasten öldürme ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, kurulan hükümlerde eleştiri nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık …’in; olayın kız kaçırmak nedeniyle gerçekleştiğine, eylemleri kasten gerçekleştirmediğine, pişman olduğu hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğine, sanık … müdafiinin; duruşmada ve temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sanığın maktul …yı öldürmesi için bir sebep bulunmadığına, sanığın kasten öldürdüğünden bahisle hüküm verilmesinin hukuka aykırı olduğuna, olayda en ağır ihtimalle bilinçli taksirle adam öldürme halinin düşünülebileceğine, müessir fiil kastının dahi bulunmadığına, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanık hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine, sanık …’ın; atılı suçları işlemediğine, eylemlerde kastının bulunmadığına, olay nedeniyle pişman olduğuna, cezasının makul bir süreye indirilmesi gerektiğine, sanık … müdafiilerinin; duruşmada ve temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sanığın öldürme kastının bulunmadığına, olaya herhangi bir aktif ya da pasif müdahalesinin bulunmadığına, atılı suçları işlemediğine, tanıkların taraflı beyanları ile tasarlayarak adam öldürme suçundan ceza verildiğine, sanığın cezalandırılması cihetine gidilecekse suç vasfının taksirle adam öldürmeye teşebbüs veya buna yardımcı olmak olarak değerlendirilmesi gerektiğine, cezaların teşdiden belirlenmesinin hukuka aykırı bulunduğuna, sanığın TCK’nin 37. maddesi uyarınca asli iştirakinin söz konusu olmadığına, sanığın atılı suçları işlemediği için beraat kararı verilmesi gerektiğine, en azından TCK’nin 39 maddesinin değerlendirilmesi gerektiğine, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin; sanıklar hakkında maktul … ve katılan …’ya yönelik eylemleri sebebiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayin edildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 23/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
23/06/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı …’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar …, … müdafii Avukatlar …, …’nın yokluğunda 24/06/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.