Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/1722 E. 2021/750 K. 09.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1722
KARAR NO : 2021/750
KARAR TARİHİ : 09.02.2021

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : 1) Sanıklar … ve … hakkında
kasten öldürme suçlarından, sanık … hakkında ise nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyetlerine dair…Ağır Ceza Mahkemesinin 17.11.2017 tarih, 2015/144 Esas ve 2017/351 sayılı kararı
2) Sanıklar … ve … hakkında istinaf başvurularının esastan reddine, sanık … hakkında ise istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine dair, … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 01.02.2019 tarih, 2018/1030 Esas ve 2019/273 Karar sayılı kararı.
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii, Katılan …, Sanık … ve müdafii, Sanık … müdafii, Katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü vekili

TÜRK MİLLETİ ADINA

… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 01.02.2019 tarih, 2018/1030 Esas ve 2019/273 Karar sayılı kararının sanık … müdafii, katılan …, sanık … ve müdafii, sanık … müdafii ile katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü vekili tarafından 5271 sayılı CMK’nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.

../..
S/2

Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanıklar …, … ve … müdafileri ayrı ayrı duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de, 5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar” ibaresi 24.12.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile “uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir” şeklinde değiştirildiğinden, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmüştür.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık … ile maktul …’ın evli oldukları, sanık … ile sanık … arasında ise gönül ilişkisi bulunduğu ve bu süreçte sanık …’nın maktul … ile de arkadaşlık yaparak görüştüğü,…ile … arasındaki ilişkiden maktulün ailesinin şüphe duymaya başladığı, maktulün ise eşi…’ın kendisini aldattığından şüphelendiği fakat … ile aldatıp aldatmadığına dair net bir bilgisinin olmadığı, maktulün 03.09.2014 tarihinde ortadan kaybolduğu ve ancak sanık …’nın arkadaşı olan diğer sanık …’in tevilli ikrarı üzerine sanık …’nın da suçunu itiraf etmesiyle maktulün cesedinin kaybolduktan yaklaşık 8 ay sonra bir gölette bulunduğu, aralarında ilişki olan…ile …’nın maktulü ortadan kaldırmaya…’ın azmettirmesiyle karar verdikleri ve bu karar doğrultusunda yaptıkları plan uyarınca sanık …’nın, arkadaşı olan sanık …’i Siverek’e çağırdığı, …’in suçun işlenmesinden kısa süre önce İstanbul ilinden Siverek’e geldiği, olay gününde sanık …’nın aracı ile gece maktulün evinin önünde yaklaşık bir saat maktulün eve gelmesini beklediği ve saat 22:00 sıralarında maktulün geldiğini görünce de onu aracına çağırdığı, ardından yola çıktıkları ve bir süre sonra sanık …’i yoldan aldıkları ve bu sırada önceden planlandığı üzere araç sanık …’nın olmasına rağmen hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde sanık …’in direksiyona geçtiği, sanık …’nın ise maktulü boğmak için arka koltuğa geçtiği, ardından sanık …’nın önceden temin ettiği ip ile ön koltukta oturan maktulün boğazını sıkmaya başladığı ve bu şekilde maktulün hayatını kaybettiği, ardından cesedi bagaja koydukları ve daha sonra araçlarının arıza yaptığı, bunun üzerine sanık …’ın telefonuna ait baz bilgilerinden anlaşıldığı üzere sanık …’ın diğer sanıklara araç konusunda yardım etmek için bir süre evden taksi ile ayrıldığı fakat sanıklar … ile …’i bulamadığı, ardından sanık …’nın tanıdığı bir çekiciyi çağırdığı, aracı olduğu yerden çekiciye yükleyerek otoparka götürdükleri, ardından sanık …’in eniştesinden emanet aldığı araca sanıkların cesedi yükleyerek yok etmek üzere gölete götürdükleri ve cesedin bulunduğu çuvala taş bağlayarak cesedi gölete attıkları, bu
../..
S/3

süreç boyunca sanık … ile sanık …’ın telefon ile irtibat halinde oldukları ve sanık …’nın…’a “ben herşeyi hallettim sen içini ferah tut” şeklinde sözler söylediğinin sanık …’in beyanlarından ve incelenen telefon görüşme tutanaklarından anlaşıldığı, maktulün öldürülmesinden sonra ise sanık … ile sanık …’nın karı koca hayatı yaşamaya başladıkları, sanık …’nın hem resmi nikahlı eşi ile hem de…ile dönüşümlü olarak yaşamaya başladığı ve…’ın maktulün ölümünden hemen sonra sanık … ile ilişkisinden gebe kaldığı olayda,
1) Tam olarak zamanı belirlenemese de, sanıkların önceden maktulü öldürmeye karar verdikleri, makul bir süre geçmesine rağmen verdikleri karardan caymadıkları, olay günü de sebatlı ve ısrarlı bir irade ile sakin ve soğukkanlı hareket ederek, yaptıkları plan gereği tasarlayarak maktulü öldürdükleri anlaşıldığı halde, sanıklar…, … ve … hakkında 5237 sayılı Yasanın 82/1-a maddesi uyarınca hükümler kurulması gerekirken suç vasfında yapılan hatalı değerlendirme ile aynı Yasanın 81. maddesi uyarınca hükümler kurulması,
2) Suç tarihinde sanık … ile maktul …’ın resmi nikahlı olarak evli oldukları, sanık …’ın azmettiren olarak maktulün öldürülmesi suçuna iştirak ettiğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, sanık … yönünden ayrıca TCK’nin 82/1-d maddesinde düzenlenen eşe karşı nitelikli kasten öldürme suçundan da hüküm kurulması gerektiği ve nitekim ilk derece mahkemesince bu şekilde hüküm kurulduğu, ancak bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile bağlılık kuralına dayanılarak, sanık hakkında kasten öldürme suçunun temel halinden hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılan … ile katılan … vekilinin yerinde görülen temyiz sebeplerinin kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 01.02.2019 tarih, 2018/1030 Esas ve 2019/273 Karar sayılı Kararının tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak, 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 304/2-b. maddesi gereğince “… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, hükmolunan ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre tahliye taleplerinin REDDİNE, 09.02.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.